Asiye Tuğçe Çakır
UZAKTAN ÇALIŞMADA İŞ KAZASI
Uzaktan çalışma konusuna 4857 sayılı İş Kanunu’nda 2016 yılında yapılan düzenlemelerle yasal bir temel kazandırıldı
Kanunun 14.maddesinde yer alan uzaktan çalışma tanımındaki ‘’iş organizasyonu’’ kavramı, iş yerinin ‘‘işverenin örgütlendiği her yer’’ olarak tanımlanmasını ifade eder. Yani iş yeri işverenin oluşturduğu iş organizasyonu kapsamından iş görmenin gerçekleştiği yerdir. Uzaktan çalışmanın gerçekleştiği yer, iş yeri hariç bir yer olarak tanımlanmalı ve bu tanımda sadece ev kapsam alanı olarak düşünülmemelidir.
Uzaktan çalışma kapsamı sadece ev olarak görülmemelidir, lakin ev uzaktan çalışma alanlarından en yaygın örneklerdendir. Evden çalışan bir birey için, evin iş yeri olarak kabul edilip edilmeyeceği ve evde gerçekleşen kazaların ‘iş kazası’ sayılıp sayılmayacağı tartışmasını ortaya çıkarır.
Bir kazanın iş kazası olarak nitelendirilmesinin dört temel unsuru vardır;
Kazaya uğrayanın sigortalı olması,
Bedenen ve ruhen zarar oluşmuş olması,
Yer ve zaman bakımından SSK m.13 kapsamında kaza meydana gelmeli
İlliyet bağı olmalıdır. İş kazası meydana geldikten sonra 3 gün içinde işveren veya işçi tarafından, sosyal güvenlik kurumuna bildirilmelidir.
Uzaktan çalışmada iş kazası kapsamında, evde meydana gelen kazaların iş kazası olup olmadığını belirlemek için kazanın “işveren tarafından yürütülen iş dolayısıyla” gerçekleşip gerçekleşmediği önemlidir.
Lakin, uzaktan çalışma durumunda iş ile kaza arasındaki illiyet bağını belirlemek her zaman kolay değildir. Örneğin, evden çalışırken işverenin sağladığı bilgisayar ekipmanının arızalı olması sonucu prize takarken patlaması durumda işveren sorumlu tutulabilir. Ancak, çalışanın iş ile ilgisi olmayan bir eylemi, çayını alırken üstüne dökmesi ve yaralanması durumunda ise işverenin sorumluluğu söz konusu olmayacaktır.
Eşit işlem ilkesi ile evde gerçekleşen kazalar ile iş yerinde aynı kazaların gerçekleşebileceğini dolayısıyla bunların da iş kazası sayılması gerektiğini savunan bir görüş de mevcuttur. İşin görülmesi ve kaza arasındaki illiyet bağının doğrudanlığı da bir diğer tartışma konusudur. Burada en temel düşünülmesi gereken şey kazanın işi yaparken meydana gelmiş olmasıdır, iş odağında doğrudan veya dolaylı kaza gerçekleşebilir.
Mevzuatımızın iş kazasına ilişkin açıklamaları uyarınca, iş yerinde gerçekleşen her kaza iş kazası sayılmakta, iş yeri dışında gerçekleşen kazalar ise işin gerçekleştirilmesi sebebiyle meydana geldiyse iş kazası olarak kabul edilmektedir. Uzaktan çalışma kapsamında, evde meydana gelebilecek her kaza iş kazası sayılmaz, işin ifasında işi yapan kaza geçirir ise bu kaza iş yerinde olmasa dahi iş kazası olarak kabul edilir.
Kaza ile uzaktan çalışanın eylemi arasındaki illiyet bağının tespiti oldukça zordur. İşçinin korunması ilkesi gereği, uzaktan çalışan için evde gerçekleşen kaza iş kazası sayılır ve aksini ispat yükümlülüğü işverendedir. Bu noktada işveren, iş sağlığı ve güvenliği hükümlerine uygun davranmış mı, kusuru var mı gibi tespitlerin yapılması gerekmektedir. İşveren, gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almadığı durumda iş kolunda yer alan işyerlerinde uzaktan çalışma düzeninde meydana gelen zarardan sorumlu olur. Uzaktan çalışma uygulamalarının yaygınlaşmasıyla birlikte, iş kazaları ile ilgili mevzuatın netleştirilmesi ve işverenlerin yükümlülüklerinin belirlenmesi önem kazanmaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.