Ömer Sunar
GERGİN MEMLEKET!
Kornaya basınca kendini kaybeden adamlar ile dolu ortalık!
Haydi telefonu bırak elinden de yürü bi! Demenin en kısa yoludur dıt!
Dıt!
Gel gör ki bizim memlekette birine dıt demek!
Senin ananı avradını diye başlayan küfürle eş değer tutulur.
“Ne basıyooooon leeeen?” diye iner arabadan. Kapını pencereni yumruklar.
….
Herkes gergin kardeşim.
…..
Trene binersin, hostes gergin.
….
Belediye otobüsünde şoför selamını almaz.
Restorandaki komi ile göz göze gelme şansın hiç yok!
Bankada ödeme yapmak için sıra beklersin, sıranın geldiğine sevinsen mi yoksa keşke bankamatiğe mi gitseydim diye düşünürsün.
İki gündür aynı kıyafetle işe gelen memure hanım yağlı saçlarından ve mutsuz dudaklarından oldukça sıkılmış olacak ki seni görmez hiç.
…..
Ya düşünüyorum ve üzülüyorum.
Para verip hizmet aldığım adama ekstradan neden ben ilgi gösteriyorum.
Müşteri değil miyim abi ben?
Lokantada kasaya bir öküz koymuşlar.
Kaba suratsız.
Umurumda değilsin bakışlı.
Yediğin yemek boğazında kalır.
…
Hadsiz, saygısız, kaba insanlar ile beraber olmamak adına artık seçiciyim.
Gitmeyeceğim. Öyle esnafla muhatap da olmayacağım.
Çıkarıyorum beni mutsuz eden insan dükkan ne varsa hayatımdan!
Mutlu huzurlu yaşamımda sağ olsun, dost bildiğim bir alay dedikoducu, sahte insan vardı.
Çoğuna yol verdik elhamdülillah.
Ama gerçekten ülkemin genelinde bir mutsuz surat sorunu mevcut.
Keşke bilseler, güler yüz en güzel şey!
Sen gülersin. Karşındaki de güler!
Herkes gülümsese inanın işler değişir.
Dükkana bereket! İnsana hareket gelir!
Neşe her eve lazım!
Bak seçimler geliyor.
Sakın tartışmaya girmeyin!
Herkes adayı ile mutlu mesut yaşasın.
Hakkımızda hayırlısı olsun…
Ama duymayalım inşallah. İki grup kavga etti vs gibi şeyler!
Gönüller şehri diye geçer ama gel gör ki! Gönül ara da bulasın…
Anlayış.
Hoşgörü ara da bulasın!
….
Bu ara bol seyahat ediyorum.
İstanbul’da geçirdiğim zaman için şunu. Belirtmeliyim.
Temizlikte ülkenin yarısı Konya ile yarışamaz. En az yarısı!
Bizim şehrimizin en önemli özelliklerinden biri temizlik ve ben de bunu İstanbul’da yaşarken anlıyorum. Hele Kadıköy var ya! Gitmekten imtina edersin. O derece!
İnsanlar özellikle esnaf ve işletmeciler, inanılmaz kibar. Hoş geldiniz derken, bir minnettarlık hissi beliriyor.
Zor zaman da bizden gelip bir şey alıyorsunuz imajı mı desem?
Gerçekten para harcarken mutluyum.
Kasada duran trene bakan süt danası görmüyorsun. Ne tostçuda ne lokantada.
Velhasıl diyeceğim şu; İnsan mutlu olmayı becerebilmeli. Zira onun mutsuzluğu sizin yaşamınızı da etkiliyor.
Kibar, nezaket sahibi, naif mutlu insanlarla karşılaşın inşallah.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Mutlu olabilmeyi öğrendiğimizde,
Selam verebildiğimizde,
Korna duyunca arabadan inmediğimizde…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.