Yoğun bir maratonu geride bıraktık. Seçim süreci eski seçimler kadar tat vermese de ülke için renkli görüntülere sahne oldu. Konya’da çekişmeli bir yarışı merkezde görmesekte ilçelerde kıyasıya bir yarış vardı.

Merkez ilçelerde ve Büyükşehirde adaylarda hata yapmayan AK Parti, Seydişehir, Ereğli, Akşehir, Cihanbeyli gibi büyük ilçelerde nabzı tam olarak tutamamış olacak ki, Konya’nın en büyük ilçelerini CHP’ye verdi. Burada CHP’nin doğru aday stratejisi izlemesi de önemli bir detay.

Konya’da sessiz sedasız bir çalışma yürüten Yeniden Refah, kendisinin de şaşıracağı derecede bir oy aldı. Aslında bu oylar tamamen tepki oylarıydı. Tüm Türkiye’de olduğu gibi bu durum Konya’ya da yansıdı. Merkezde Selçuklu-Meram-Karatay ve Büyükşehir’de aday değişikliğine gidilse AK Parti daha fazla oy kaybedebilirdi. Uğur Başkan’ın saha çalışmaları, halkla ilişkileri, ulaşılabilirliği önemli ölçüde pozitif olarak Konya oylarına yansıdı.

Konya’da Büyük Birlik Partisi Bozkır’ı ve İyi Parti’de Ahırlı’yı kazanmayı başardı. Bu iki ilçede de tamamen adayların isimlerine oylar gitti. Bu adaylar bağımsız girse yine kazanacak isimlerdi. Demek ki ilçelerde vatandaşın isteği tam olarak okunamamış.

Özellikle AK Parti’nin etrafında gaz veren, mavi boncuk dağıtan, pembe dizilerle ortamı gösteren gazeteci, yazar, anketçi kim varsa arasına mesafe koymalı. Dost dediğin acı söyler.

Ben seçimden 3-4 gün önce Uğur İbrahim Altay Başkan ile bir oturmamızda Seydişehir’de CHP’nin anketlerde önde olduğunu söylediğimde mümkün değil demişti. Seçimde Seydişehir, CHP’ye geçti. Ben Seydişehir’e gitmeden ordan görüştüğüm 2-3 kişinin söylemiyle böyle düşündüysem ve anket sonuçları bunu söylüyorsa oturup düşünülmeli diye düşünüyorum.

Şimdi ekonominin, hayat pahalılığının önüne geçilme zamanı, enflasyonun düşürülme zamanı. Şişen ev ve araba fiyatlarının düşme zamanı. İktidar bu süreçten sonra şapkayı önüne koyup bunlara yoğunlaşmalı. Bu sorunların çözümü için bir an önce önlemler alınmalı…

AK Parti’den CHP’ye geçen belediyelerin borçları açıklanıyor. Milyarlar konuşuluyor, kasalar boş teslim ediliyor. Bu konuda da iktidarın çalışma yapıp, fuzuli harcama yapan, israf eden belediyeleri uyarması gerekiyor.

Türkiye’nin en önemli sorunlarından ikisi de köpek ve göçmen konusu. Türkiye’de başıboş sokak hayvanları konusunda bir çalışma yapmanın zamanı geldi de geçti. Belediyelerin eli kolu bağlı, çünkü bu konuda bir yasa yok. Yasa çalışması yapılması gerekiyor.

Ayrıca göçmenlere de büyük tepki var. Suriyelilerin ülkelerinden gelip Türkiye’ye yerleşmesi ve geriye dönmemesi ileride büyük sorunlar doğuracak tezi ülkemizde vatandaşların endişelenmesine neden oluyor. Göçmen politikasında da bir revizeye gidilip yeni düzenlemeler yapılmalı, vatandaşın endişeleri giderilmelidir.

Zaman hızlı geçiyor. Göz açıp kapayıncaya kadar 2028 yılı gelecek ve genel seçimlere gideceğiz. Bu tarihe kadar yukarıdaki sorunlar noktasında çözüm sağlanmazsa iktidarın işi zorlaşır diye düşünüyorum. Bakalım zaman ne gösterecek…