Eskiler hep doğru söylüyor!

Bir tek akıla nazar değmez, çünkü kimse kimsenin aklını beğenmez!

Yani kıskanmaz kimse senin zekanı!

Ama ne güzel ayakkabısı var.

Ne güzel arabası var.

Ne güzel kocası var.

Ne güzel parası var.

…

Devam eder liste.

Kıskanırlar işte.

Aslında sevinseler mesela senin için! Ne şahane bir yer olur dünya!

Helal olsun adama genç yaşta bu ne güzel başarı!

Abi helal olsun kadına nasıl yakışmışlar kocasıyla!

Helal olsun adamın zevkine ne güzel ayakkabı almış!

İşte helal olsun diyemeyenlerin şehrine dönmüş ortalık!

Abi bi kere de eleştirmesen!

Bi kere de tebrik etsen!

Helal olsun desen!

Bugün oturup kulak misafiri oldum teyzenin birine!

Bence kadının adı Gıybet olmalıymış.

Gıybet teyze telefonda anlattı.

Zaten kendisi, o adam işe girdiğinde tutunamaz demişmiş.

Dükkan açtığında da demiş. Olmaz yapamaz bu batar diye.

Allah onun yüzüne gülmüş de annesi ölünce evine taşınmış.

O kadar pahalı arabaya ne gerek var. Haddini bilip küçük bir şey alsaymış.

Ama işi gücü havaymış.

Hepsi boşmuş.

Atıp tutuyormuş.

Ama Gıybet teyze ruhunu bilirmiş onun.

Böyle devam etti.

Bitmedi.

Bitiremedi.

Velhasıl diyeceğim şu gençler!

Sizi kıskanan insanlara alışın!

Bazen paranızı bazen karizmanızı bazen de varlığınızı kıskanacaklar.

Dua değil ama tüm dilekleri bitmeniz olacak!

Olsun!

Anacığınızın duaları korur sizi!

Verdiğiniz sadaka korur!

Yaptığınız iyilikler!

Bu şehrin dedikodu mekanizması bankaların havale sisteminden hızlı!

Velhasıl.

Bir eski cümle geldi aklıma.

Konya bir altın kase. İçi dolu akrep!

Uzak olalım hepsinden, kendilerinden, enerjilerinden, sohbetlerinden!

İşe yaramayan ne varsa!

Destek olan insanlara da kulak verin. Dertleşin. Paylaşımlarınızı artırın!

Yeşilin şehri Konya. Dedikodunun şehri olmuş.

Kendinize dikkat edin!

Nazara söze kem göze gelmeyin!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Birisi hakkında dedikodu yapacağımıza o kişiyi arayıp halini hatırını sorup duyduğun şeyle ilgili bir samimiyet gösterip dürüstçe ilgilendiğini belirtirsen belki olursun.