Küresel ısınmanın ne olduğunu bu sene herkes hissetti.

Alanya’da 45 derece Konya’da 42!

Memleketin her yerinden insanlar eriyoruz diye yazıyorlar.

Evet doğru!

Eriyoruz. Sadece biz erisek iyi, paramız da eriyor bizimle.

Arabanın deposu 2300 TL ya doluyor.

Oteller geceliği 15.000 liradan satışa sunuyor.

Etliekmek 150 liraya dayandı.

İlginç günler bizi beklerken haber geldi.

Meşhur bir sitede Konya’da kira 120.000 TL/ aylık diye ilana çıkılmış.

Devletimiz tasarruf diye sesleniyor basından bizlere!

İnsanın canı sıkılıyor yahu ben tasarruf eserken siz niye etmiyorsunuz?

Üniversite rektörleri hayatlarında göremeyecekleri şatafatı makamdayken yaşamaya devam ediyor.

Belediyelerde de durum aynı!

Mevlana Meydanı’nın en gözde dükkanlarını belediye aldı.

Kafe pastane vs yapıyor.

Anlayamıyorum.

Konya Mutfağı iyi bir projeydi. Başarılı da oldu.

Ama kafe ne yahu?

Koskoca Büyükşehir, müze açmak varken neden kafe pastane otel işletmeye çalışıyor?

Yahu, bu şehre insan çekmemiz lazım diye 50 toplantı düzenleniyor, belediye kafe açıyor!

Kafe için bu şehre insan gelmez, müze açalım, tiyatro açalım, konser salonu, spor salonu ok!

Kafe ne?

Kim olursa olsun o kadar güzel bir yerde kafe açsa işletir. Sen kimsenin gidemeyeceği yerlere hizmet götür.

Git balon getir Konya’ya.

1 değil 10 balon getir ki Kapadokya ile yarışalım.

Karatay Üniversitesi ile anlaşmalı uçuşlar planla, oteller Konya’yı havadan görmek isteyenlere uçuş satsın senin için!

Peygamber efendimizin hayatını müze yapacaktık yıllar geçti o kaldı safi kafe açıyoruz.

Kimse kızmasın. Şehrin en iyi yerlerini alıp kafeye çevirmek başarı değil!

Altın Çarşı yapıldı bitti.

En iyi dükkanlar belediyede.

3 kafe açtı. Bir tane WC yok.

Çarşı güneşte gezilmiyor.

Müzik yok. Gölgelik yok.

Anlayamıyorum.

Bu kadar başarılı işler varken bu kadar gereksiz ıvır zıvırla neden uğraşır koca belediye!

Mevlâna’nın ara sokakları harap olmuş hem Karatay hem de Büyükşehir’e müracaat ettik. Yahu 50mt sokak. Şurayı bir düzeltin diye!

Oraya biz bakmıyoruz diyor iki belediye de!

Bakmadığınızı biliyoruz zaten.

Biri baksın abicim Allah aşkına.

Turiste mahcup kaldığımız iki küçük sokak yani.

Yok öyle bir şey diyen varsa gelsin bizim otele arasın ya da buluşalım.

Bak ben neler göstereceğim.

Meydana el atmak lazım diye diye dilimizde tüy bitti. El atacağına el koydu belediye.

Üzgünüm.

Koskoca otellerin fiber alt yapısı yok. İnternet telgrafın tellerinden!

Dünyadaki tek kapkara camlı turizm informasyon bürosu Konya’da.

Kapkara. Karakol gibi. Turist olsam korkarım. Girip de soru sorana denk gelmedim hiç.

Yahu aç ışıl ışıl. Şeffaf. Klimalı mekan. Vatandaş girsin çıksın.

Yok. Bize karizmatik bina lazım. O binaya o camı koyan mimar işten güçten seyahat edememiş hiç. Belli.

Bolu Etliekmek’in önünden geçtiğiniz yere bir bakın!

Yeni çarşı inşaatında park yeri diye ayrılan yere en küçük araba sığmıyor.

Ben Uğur Başkan’ın yerinde olsam oraya o parkı koyup trafiği felç eden planlamacıyı ıslak havluyla döverim.

Yahu koca çarşı yıkıldı hiç mi düşünülmedi diye inanamıyor insan.

Velhasıl. Eser bırakır insan ama bıraktığı eserle de yaşar.

Eser yaşarsa elbet.

Yarın iktidar değişse ya da başkan değişse değişir mi bunlar?

Değişmez.

Zira makam mevki sahipleri not alır ama dikkate almaz.

Biz burada Uğur Başkan diye yazıyoruz çünkü bu işlere kim bakıyor bilmiyoruz.

Ama sonuç bu işte.

Mutsuzuz.

Ve maalesef umutsuzuz.

….

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

İşimiz düşünce ya da cumaları değil, işimiz yokken de hatır gönül için görüşmeyi, hal hatır sormayı becerebildiğimizde oluruz!