Konyaspor genel kurul yaptı. Tüm şehir oradaydı diyebilirim.

Sanayicisi, esnafı, bürokratı herkes bir aradaydı.

Fatih Özgökçen güzel bir konuşma yaptı.

Başkanın hukukçu oluşu hatipliğine yansımış.

Yönetim kurulunun neredeyse hepsi arkadaşım ya da tanıdığım, Konya’nın önde gelen simalarından oluşuyor.

Salon ağzına kadar dolu.

Selçuklu Kongre Merkezi inanılmaz kaliteli bir iş çıkarıyor her seferinde helal olsun diyorum. Yeşil beyaz ışıklarla duvarlar renklendirilmiş.

Organizasyon gayet şık.

Girişte basın mensuplarına bilgilendirici ve yeni yıl hediyesi gibi olan şık ürünlerden oluşan bir paket takdim edildi. İçinde kulübün tüzüğünü görmek yönetimin ciddiyetini ifade ediyor aslında, okuyup bilgi almak güzel oldu.

Eksikler var mıydı?

Her zaman olur.

Mesela genel kurulda bir coşku yoktu.

Belediye başkanları gelmese pek bir sakin kalacaktı gibi.

Ruh hani o tribün ruhu eksikti.

Ekrem Coşkun’u görmesem Konyaspor ruhuna dair hiç bir şey yoktu diyebilirim.

Kısık sesle yayınlanan marş var bir de!

İşin şov tarafı azdı.

Neyse canım, kulüp şovunu sahalarda yapsın bize o da yeter!

Ama hani içeriye bir Konyaspor mağazası açılmış olsa güzel olurdu.

İki futbolcu gelse fotoğraflar çekilse!

Yani fikir bizde çok ama bizim kafa kulüpte pek yok!

Daha iyilerine inşallah!

******

Mevlana hazretlerini andığımız Şeb-i Arus törenleri sıkıntılı bir şekilde geçti.

Dedikodulara göre bu sefer tüm etkinliği Turizm Bakanlığı ele almış. Tanımıyorum ama Ömer Faruk Belviranlı Bey koordinasyonda sıkıntı yaşamış ve yaşatmış.

Mesela bilet satış işi özel bir firmaya verilmiş.

Verilen firma biletler satışa sunulur sunulmaz blok satışlar yapmış. Vatandaş bilet bulamamış ama tribünler hep boşmuş.

Davetiye de bulamayınca gelemeyen o kadar çok şehir dışından misafir vardı ki ben şahsen şahidim.

749. kez anıyoruz ama halen amatörüz.

Her sene yapılan, yapılacağı belli olan bir tören bu kadar eksik bir organizasyon ile nasıl yapılıyor bilemiyorum.

Ama ben bakan beyin yerinde olsam iki turizmciyi arar sorarım, bu sene biz yaptık arkadaşlar başarılı mıydı diye!

Meydanda çadır sohbetleri de yoktu.

Soğukta ikram edilen çay da, çorba da!

İranlılar da gelemedi.

Tören haftası çok sönük geçti anlayacağınız.

İnşallah memlekete yeni bir Feyzi Halıcı gelir de toparlar ortalığı!

Yoksa kan kaybetmeye devam eder şehir!

Eskiden aydınlatma direklerinde ışıklı semazenler olurdu o hafta!

Işıl ışıl olurdu şehir.

Bu sene belediye de pek işin içinde değildi sanki.

Uğur Başkan bir de bu konuya el atsa şehir rahatlayacak sanki..

Valla her şeyi başkandan bekleyerek adamı Ankara’ya kaçırtacağız sanki!

Neyse.

Şehirde futbol için toplanan bağışlar gibi biraz da şehir etkinlikleri için para toplansa vallahi bizim şehirden güzeli yok.

Sosyal hayat sponsorları olsa birileri inanın Eskişehir ve İzmir yalan olur.

Ama biz sadece camii ve futbol için bağış topluyoruz. Turizm derneğine ya da Kotev gibi vakıflara değil maalesef.

Daha güzel günler bize gelmeyecek. Biz o günlere gideceğiz!

Koca koca firmalar var ama bu sene inanın şehrin en önemli etkinliği sahipsiz gibiydi.

Ne Torku vardı ne başkası!

Şükür.

Kültür müdürümüz, yardımcıları ve personelini tenzih ediyorum ama olmadı işte.

1 sene öncesinden uçak biletini alan John abi, otelini de 1 sene önce ayarlıyor, ama sis yüzünden uçak gelmiyor, tren bileti bulamıyor hepsini geçtim mesela uçak 1 yıl önce satışta ama maalesef tören bileti son 2-3 hafta satışta. Ben bunu bile anlamıyorum. Neden?

Sat abicim erkenden.

Sat adam programını yapsın.

Tren de tören de aynı kafada işte.

Ahh ahhh.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bizden olsa da olmasa da birilerine kulak vermeye başladığımızda oluruz!