Ebru Mut
“İĞNE İLE KUYU KAZDIK”
AFAD Konya’nın yıllardır şube müdürlüğünü yapmış Yıldız Tosun, 2 Şubat 2004 yılında yaşanan Zümrüt faciasında çalışma yaparken yaşadıklarını bu sözlerle anlatmıştı…
Kendisi yıllardır görev yaptığı Konya’dan geçtiğimiz günlerde ayrılarak Denizli’ye atandı. Kendisine yeni görev yerinde başarılar diliyorum, çok başarılı ve çok çalışkan biridir.
Konya’da yaşanan Zümrüt faciasının yıl dönümündeyiz sevgili okuyucularım…
Ne acıdır ki, geçen yıl yaşadığımız deprem felaketinin de 6 Şubat’ta yıl dönümü.
AFAD şüphesiz ki felaketlerin en canlı görgü tanığı. Konya’da çöken Zümrüt sitesinde yapılan çalışmaları 2019 yılında Merhaba Gazetesi’nden Emre Özgül’e anlatan Yıldız Tosun’un şu cümleleri insanın gerçekten içini acıtıyor : “
"Apartman, resmen preslenmişti ve kum yığını haline gelmişti. Şartlar böyle olunca biz de zor bir çalışma şartı altına girdik. Tabir yerindeyse ekip olarak, iğne ile kuyu kazdık. Ankara, Aksaray, Bursa ve Adana gibi illerden AFAD ekipleri de olay sonrasında Konya'ya geldi. Gerçekten çok ince bir çalışma yürüttük. İlk 3 gün, iş makinesi alana sokulmadı. Betonlar arasında kalan insanları teker teker kendi elimizle aldık"
Allah bir daha böyle felaketleri yaşatmasın…
Derken 6 Şubat depremleri…
Demek ki bunları yaşamaya devam edeceğiz.
Demek ki ders almamız gereken çok şey var.
Konunun muhatapları, sayfa sayfa yazılı açıklama göndererek yol kat edemezsiniz.
Edemediğimizi yıllardır görüyoruz.
Önümüzde yerel seçimler var ve yerel yönetimler şehirdeki binalardan sorumludur.
Bu kadar.
Deprem bilinci hala yerleşmemiş bir ülkeyiz. Deprem esnasında çöküp kapanmakla da bu işin çözülmediğini biliyoruz. Korkup balkondan atlamakla da hallolmadığının farkındayız.
Hal böyle iken, istediğiniz kadar metin yazıp gönderin.
Binaları yapanlar, denetleyenler, sorumlular İNSAN olmadığı sürece, yol alamıyoruz. Sadece deprem değil, genel olarak binaların ne derece sağlam olduğunu tartışmak gerek. Önümüzde bir Zümrüt sitesi gerçeği var, 92 kişi yaşamını yitirdi.
Jeoloji Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, konunun diğer muhatapları; farkındalık etkinlikleri düzenleyin. Biz gazeteciler de dahil, oturduğumuz yerden yazıp çizmekle meseleler hallolmaz.
Olmuyor da zaten.
Zümrüt sitesi faciasının üzerinden tam 20 yıl geçti. Ama her yıl acılar tazeleniyor. Dahası, Türkiye’de yaşanan bütün felaketler için bu geçerli. Felaketlerde yakınlarını kaybedenlere bir sorun bakalım, içleri soğumuş mu? Acıları dinmiş mi?
17 Ağustos depremleri, 12 Kasım Düzce depremi, Bingöl depremi, Van depremi, Zümrüt faciası, Elazığ Sivrice depremi, İzmir Seferihisar depremi, 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri…
Hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımızı rahmetle anıyorum. hayatta kalan yakınlarına da sabır diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.