Bize de harflerden soracaklar...!

Yazmak...

Her yazıyı okutacak şekilde yazmak... Milletin onca işi gücü arasında yazdıklarınıza zaman ayrılmasını sağlamak...

Profesöründen, ilkokul mezununa aynı yazıyı ikram etmek…

***

Wang Chung; “İyi yazılar, anlaşılması kolay, yazılması zor olan yazılardır” demiş…

Kimsesin yazamadığı, zamanda yazmak... Kimsenin yazmadığını yazmak...

***

Basın meslek ilkelerine göre yazmak… Basın kanununa göre yazmak... Kamu vicdanına uygun yazmak...Yalamadan, beklentiye girmeden yazmak...

İdareye karşı yazmak...

Her şeye rağmen yazmak...

***

Eline hiçbir şey geçmeyeceğini bile-bile yazmak...

İlletli bir doğrulukta, arkadaşlıkları yazıya kurban etme pahasına yazmak... Kamuoyuyla ters düşme pahasına yazmak...

Suya, sabuna dokunarak yazmak... Etliyle, sütlüyü karıştırarak yazmak...

Kimsenin etkisi altında kalmadan, özgün yazmak...

Her şeye rağmen yazmak...

Zordur...

***

Samuel Johnson ne güzel söylemiş; “Yazana zorluk vermeyen yazı, okuyana da zevk vermez.” Thomas Mann; "Yazar öyle bir kişidir ki, yazı yazmak onun için diğerlerinden daha zordur." der…

Tüm bunlara rağmen zorluklara rağmen yazmak…

Değer mi?

Yazı Ehl-i bilir bu sorunun cevabını; “Bin kere değer…”

***

Gustave Flaubert; “İnsan her şeyden önce kendisi için yazmalıdır, iyi yazmanın biricik yolu budur.” der…

Yazmak, harflerle kurulu bir orduyla, savaşa girmek gibidir…

Bize de öbür tarafta harflerden de soracaklar zahir… Bunca harfle hangi cümleyi kurdun? Rızâ-ı İlahiye mahzar olacak hangi satırları kalplere nakşedin…

Hangi harfleri yan-yana dizerek, hangi emri hatırlattın?

En iyisi OKUmak…

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum