Zaman sessiz bir testeredir!

Kurban Bayramı yaklaşırken hafızamda canlanan bazı çocukluk hatıraları oldu..

Çimenlik'te, cadde üzerindeki eve yeni taşınmıştık...

Babam rahmetli batmıştı... Eve çekilmiş, hayata küsmüştü... O koca bahçeyi annem komşulardan aldığı maydanoz tohumlarıyla ekti...

Bütün ailenin, ümidi bir bahçe dolusu maydanoz mandallarına kalmıştı... Çok zor günlerdi...

Babam, sabah ezanların da kalkar herkesi namaza uyandırır, namaz kılındıktan sonra tarhana çorbası içilir, maydanozlar çıktı mı diye bahçe gezilirdi..

O maydanozlar sonunda büyüdü... Her gün sabah 40-50 bağ maydanoz hazırlayıp, Kadınlar Pazarı'nda okul öncesi kasaplara satmaya çalışırdım...

****

Küçücük bir kuzu aldık...

Ya da biri hediye etti...

Babama can yoldaşı oldu...

Kuzu öyle alışmıştı ki babama, onla oturur, onla kalkar hale gelmişti...

Babamın bir ıslığıyla koşarak gelirdi... Mahallede herkesin ilgisini çekmişti bu kuzu...

Aynı küçük bir köpek gibi envai numaralar yapıyordu...

Babam sert bir adamdı... Kolay ağlamaz, derdini kimseye anlatmazdı... O kuzuyla bahçenin köşesindeki kayısı ağacı altında oturur, sanki uzun-uzun sohbet ederlerdi...

Kuzu kuzuluktan çıkmış, Gonya tabiri ile artık “toklu” olmuştu...

Yapabildiği şeylerde artmış herkesi şaşırtmaya devam ediyordu... Kurban Bayramı yaklaşmıştı... Yokluk ve ekonomik sıkıntı devam ediyordu... Babam, Kurban Bayramı’nda bu can yoldaşını kesmeye karar vermişti...

“Kesmeyelim, biz kurbanlık istemiyoruz” dememize rağmen “baba” olmanın ağırlığında eziliyor, en değerli can yoldaşını Allah'a kurban ediyordu...

Babam ağlıyordu. İlk kez gördük. Bir çocuk için büyük bir şoktu... O ağlayınca dayanamayıp, hepimiz ağladık...

Kuzu kesildi...

****

Ama sanki evden cenaze çıkmıştı... Babam daha bir suskunlaştı...

En çok abimi etkilemişti bu olay... O Kurban Bayramı’nda kuzunun etine bir kaşık bile uzatmadı belki de...

Küçüktük...

Oyun arkadaşımız, babamın avucunda yedirerek büyüttüğü o sevimli akıllı kuzu kesilmişti...

Hayatım boyunca her kurban sabahı o kuzu ve babamın gözyaşları gelir aklıma... “Baba” olmak bazen aileniz için en değerli şeyinizi feda etmek anlamına da geldiğini o gün anladım...

Aradan uzun seneler geçti... Kuzunun kesildiğine en çok ağlayan abim şimdi bir büyük mezbahanın müdürü... Günde 45-50 kuzu kesiyor, kestiriyor...

****

Emmanuel Kant ne güzel söylemiş; “Zaman sessiz bir testeredir”

Vaktinde hoşlanmadığınız işler, zamanın akışında o işlerin patronu yapar insanı...

Çocuklarınıza unutulmaz bir bayram yaşatmanız dileğiyle..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kerem İşkan Arşivi