Betonarme Müslümanlık..!

Göç yıllarında Kafkasya’dan bir kafile de Tokat’a gelir… Merkeze yakın bir mevkide köylerini kurarlar… Artık yaşamları şekillenmeye başlamıştır…

Köye bir de cami yaparlar…

Aradan birkaç yıl geçer…

***

Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan köye jandarma eşliğinde yetkililer ziyarete gelirler…

Bu arada caminin etrafında otlar büyümüş, kapısı hiç açılmayan cami neredeyse harap olmuştur…

***

Bu perişan manzarayı gören Jandarma Komutanı dayanamaz, köyün gençlerini caminin önüne toplar ve gençleri, “Neden camiye gitmedikleri” konusunda ve caminin bakımsızlığı yüzünden bir güzel döver…

Bu dayağı oturduğu yerden keyifle izleyen, zaman zaman el çırpan, alkışlayan, arada Jandarma Komutanı’na “bravo” diye bağıran yaşlıca aksakallı bir dedenin yanına komutan gururla gider ve sorar;

“Bak gençler dersini aldı, bundan sonra camiye giderler…

Nasıl beğendin mi Hacı Amca?” diye sorar…

***

Yaşlı Dede komutana gülerek cevap verir;

“Vallahi az bile yaptınız komutanım, ben bunlara söylediydim,

‘Gelin yapmayın bu cami başınıza bir gün iş açar’ demiştim…” der…

***

Fıkra gibi yaşanmış bir hikâye…

***

Nereye bağlayacağız…

Maalesef dini, ritüeller üzerinden yaşıyoruz…

İslam’ın özünden hızla uzaklaşırken, vicdanımızı betonlaştırıyoruz…

Türkiye’de cami sayısı bakımından şehrimiz ikinci sırada yer alıyor… Ama camilerin doluluğu oranından aynı şeyi maalesef söyleyemiyoruz…

***

Yapılan araştırmalara göre;

Türkiye'de dinin hayatlarındaki öneminin büyük olduğunu söyleyen insanların oranı çok yüksek olmasına karşın, her gün Kur'an okuyan kişi sayısı yüzde 9'da kalıyor…

Ara sıra okuyanların oranıysa yüzde 63…

Her 100 kişiden 23'ü ise;

"Hiç Kur'an okumam" diyor…

***

Yine aynı araştırmalarda;

Türkiye'nin yüzde 99'unun Müslüman olduğunu ama namaz kılanların oranının gün geçtikçe azaldığı gözleniyor… Sürekli ve düzenli olarak namaz kılanların oranı en iyimser olan anket sonuçlarına göre yüzde 30'u maalesef geçmiyor...

***

Türkiye’nin neredeyse yüzde 70’i beş vakit namazı terk ederken, inatla içleri bomboş kalacak camilere dünyanın parasını dökmek yerine, bu paraları bu camilere cemaat yetiştirmek için harcamak daha akıllıca olmaz mı?

***

Namaz şuurunu oluşturduğunuz her birey, o lezzeti tatmak için bırakın iki yüz, üç yüz metre aralıklı camileri, kilometrelerce uzaktaki camiyi arar bulur…

***

Cemaatin sayısını artırmaya yönelik çalışmalar yapmadıkça, bu betonarme Müslümanlıkla(!) vallahi başımıza bir gün büyük iş açacağız…

Söylemedi demeyin…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kerem İşkan Arşivi