Nerede o eski MÜSİAD?

Bir döneme damga vuran, iş adamlarının üye olduğu için gururla bahsettiği, MÜSİAD üyeliği belgesini işyerinin en güzel yerine asan ne iş adamı kaldı, ne de MÜSİAD yönetimi…

Güç dediğin zaman ilk akla gelen kuruluştu MÜSİAD. Öyle ki, iş dünyası adına önemli bir mihenk taşı konumundaydı. Cuma toplantıları çok şaşalı geçerdi mesela. Siyasetin ilgisi üst düzeyde olurdu.

Günümüzde bir basın toplantısına daveti unutacak, sistem oluşturamayacak kadar geriye gitmiş MÜSİAD. Bunu normal karşılıyorum çünkü dediğim gibi ne eski gücü var ne popülerliği…

Yazarımız Ömer Sunar’ın dediği gibi eskiden gündem oluştururlardı, şimdi gündemi bile yorumlayamıyorlar. Ekonomi, iş dünyası ile ilgili bir yorum göremiyorum, dolar kuru vs. konuşulmuyor.

Ayrıca MÜSİAD’a küsen gidip başka bir dernek kurdu. Şu an Konya’mızda 4-5 civarında aktif İş Adamları Derneği var. Hepsi de bir şeyler yapmak için çabalıyorlar. Ziyaretler, oturmalar hoş fakat dolu bir proje ile kamuoyunun karşısına çıkan henüz bir dernek yok…

Dernek, Vakıf, Topluluk, Cemiyet, Konsey… Adına her ne derseniz deyin. Bu tür oluşumlar genelde üyelerin birbiri arasında ticareti artırmak için, yeni pazarlar oluşturmak için kurulur. Herkes birbirinden faydalanır. Bu içeride oluşan tablodur. Fakat basının karşısına çıkıyorsanız lütfen çiçek böcek işlerle çıkmayın. Şehre ve iş dünyasına katkıda bulunun.

Filler Sevişir, Siz Ezilen Çim Olmayın!

Gidin bir çölden 100 tane kırmızı ateş karıncası yakalayın. Daha sonra başka topraktan 100 tane bildiğimiz siyah karıncayı alın ve bunların hepsini bir kavanozun içine koyun. İlk başta hiçbir şey olmayacaktır.

Daha sonra kavanozu elinize alın, oldukça şiddetli bir şekilde sallayın ve tekrar yerine koyun. Kavanozun içinde bir anda karıncaların birbirlerini öldürmek için savaştığı bir kaos ortamı göreceksiniz.

Kırmızı karıncalar bunu yapan düşmanın siyah karıncalar olduğunu düşünürken, siyah karıncalar ise bu kaosun nedeni olarak kırmızı karıncaları görmektedir.

Oysa çok iyi bildiğimiz üzere kaosun asıl nedeni sizin ellerinizdir.

O nedenle günümüzde gerek sosyal medya aracılığıyla gerekse de başka ortamlarda normalde hiç tanımadığımız insanlarla tartışacak ya da kavga edecek duruma geldiğinizde kendinize hep şu soruyu sorun lütfen, “Kavanozu sallayan kim?”

Bu hikâye aslında yaşamımızın her alanında karşılaştığımız ve aklımızı karıştıran, öfkelenmemize sebep olan birçok konuyu artık daha fazla irdelememiz gerektiğini bize öğretiyor.

Birileri kavanozu sallarken, içerde iki grup birbirini yemeye başlıyor.

Hani buna benzer bir de “Filler sevişir çimler ezilir, filler dövüşür yine çimler ezilir, çim olmayın” sözü vardı. Akıllı davranın, hayatta hiçbir zaman çim olmayın…

İnsanlar gelir ve gider, ancak gerçek olanlar sonsuza kadar kalır. Bu sözüm kulağınıza küpe olsun, hayatta karşılaştığınızda beni hatırlayasınız...

Beklerseniz sadece size geleni alırsınız, ama eğer üstüne giderseniz istediğiniz her şeyi...

Hayat insanlara her zaman sürprizler yapabilir, önünüze yeni fırsatlar çıkarabilir...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Gediz Arşivi