Diş hekimliğinde estetiği iki bölümde inceleyebiliriz.

Diş Hekimliğinde Estetik;

Beyaz estetik dediğimizde dişlerin rengini, boyutlarını, sıralarını ve şekillerini inceleriz. Bizlere estetik için başvuran hastaların öncelikli olarak diş renginden mi yoksa dişlerin şekli veya pozisyonundan mı olduğunu anlamak zorundayız.

Kliniğimize estetik amaçlı gelen hastalarımızın % 80’i dişlerin renklerinden dolayı mutsuzluklarını ifade ederler. Artık günümüzde bleaching dediğimiz beyazlatma sistemi ile diş rengi ile ilgili sıkıntılar ortadan kaldırılabilir. Hastalarımızın diş rengini bu yöntemle bir iki ton açabiliriz.

Bleaching yani beyazlatma işlemleri ofis dediğimiz klinikte uygulanan ve home dediğimiz evde uygulanabilen tipi ile iki çeşitten oluşur. Bu iki çeşit uygulamada kesinlikle hekim önerisi altında uygulanmalıdır.

Hastalarımızın beklentilerine göre bazen ofis bleachinge ilave olarak home bleaching de önerebiliriz. Klinikte uyguladığımız beyazlatma lazer denilen yoğun ışık altında kimyasal ajanlarla uygulanabildiği gibi lazersiz, direkt dişin üzerine kimyasal ajanlar uygulayarak ve belli bir süre bekleyerek yapılabilir. Bu işlemler hastalarımızın beklentilerini karşılayıncaya kadar 1-2 seans uygulanabilir. Bazen ev tipi beyazlatma ile de destekleyebiliriz.

Beyazlatma işlemleri yaparken öncelikli olarak hastamızın ve diş yapısının uygun olup olmadığını araştırırız. Hastamızın sigara içip içmediği, dişlerinde mine çatlağı olup olmadığı, renklenmiş beyaz dolguları olup olmadığı, sıcak veya soğuğa karşı hassasiyeti olup olmadığı iyice araştırılmalıdır. Sigara içen hastalarda işlemin geri dönüşümü çok daha çabuk olup eskisinden daha kötü diş renklenmeleri ile karşılaşılabileceği için beyazlatma tedavilerini uygulamayı tercih etmeyiz.

Diş beyazlatma haricinde diğer estetik uygulamaları yaparken dişin anatomik yapısına zarar vermeden ya da minimum zararla işlem yapmayı tercih ederiz.

Dişlerin sıralarında olan estetik bozukluklarında öncelikli olarak ortodontik tedavi dediğimiz diş teli tedavilerini öneririz. Ortodontik tedaviler uzun süren ve uzman bir hekim tarafından yapılması gereken tedavilerdir.

Dişlerin boyutsal, yapısal bozukluklarında, estetik dolgular(ışınlı kompozit) ya da lamina dediğimiz sadece dişin dış yüzeyini kaplayan porselen yapılar uygulanabilir. Lamina porselenler seyrek dişlerde, boyu kısa dişlerde çok güzel estetik sonuçlar vermektedir. Lamina porselen yapılamayacağı durumlarda örneğin diş yapısının çok zayıf olması durumunda, ağızda eksik diş olduğunda, eskiden kalan kötü protezlerin bulunması ve değiştirilmesi gerektiğinde zirkonyum metali içeren estetik protezler yapılabilir. Normal porselenlerden zirkonyum porselenlerin farkı, porselene desteklik veren metalin yapısının beyaz olmasıdır. Bu da içindeki metali yansıtmadığı için çok daha estetik görüntü oluşmasını sağlar. Ayrıca zirkonyumun avantajlarından biri de diş etleri ile daha uyumlu olması ve daha az alerjen yapıda olmasıdır.

Lamina ve zirkonyum porselenler günümüzde en yaygın olarak yapılan estetik restorasyonlardır. Ama sadece bu restorasyonları yaparak estetiği yakalayamadığımız durumlar olabilir. Bu durumlarda pembe estetik dediğimiz 2.kısım estetik de devreye girer.

Dişeti ve dişlerin bir arada mükemmel uyumu dudak görünümüyle bize iyi bir gülüş tasarımını yansıtır. Kliniğimize gelen hastalarımızda dudak görünümü, yüz tipi, gülme sınırları bize yapacağımız estetik protez hakkında güzel bilgiler verir. Bazı hastalarımız kliniğe geldiğinde, güldüğü zaman diş etlerinin fazla göründüğünü, dişlerin kısa olduğunu söylerler. Bu tür hastalarımızda diş etlerine lazer uygulayarak kanamasız ve ağrısız bir şekilde görünen diş etleri boyu kısalıp diş boylarını uzatabiliriz. Bu işlemden sonra

zirkonyum veya lamina protezlerle destekleyip pembe ve beyaz estetiği bir arada oluşturarak güzel bir görüntü elde ederiz.