TBMM Genel Kurulu'nda 'İmamoğlu' tartışması
TBMM Genel Kurulu, 'Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplandı.
'SESSİZ KALMA HAKKINIZ YOKTUR HOCAM, ÇIKIN İLMİNİZİ ANLATIN'
Genel Kurul'da CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Gelecek Partisi'nden istifa ederek AK Parti'ye katılan Serap Yazıcı Özbudun'a seslenerek, "Ben buradan bir de Sayın Serap Özbudun Hocamıza seslenmek isterim. Kendisini görüyorum. Türkiye adı konulmamış bir OHAL rejimi içerisindedir. Seyahat özgürlüğü kısıtlanıyor, toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkı sınırlanıyor. RTÜK yasal sınırlarını aşıyor, basın özgürlüğü tamamen bitirilmiş, bir ön sansür uygulanıyor ve bu koşullar altında Anayasamız çiğneniyor. Ben sadece kendisinin sessizliğini şu sözlerle gündeme getirmek ve varsa sözü, duymak isterim, Aliya İzzetbegoviç diyor ki, 'Bütün bunlar bittiğinde düşmanlarımızın sözlerini değil dostlarımızın sessizliklerini hatırlayacağız.' Anayasa’nın ayaklar altına alındığı, Türkiye'nin fiilen OHAL koşullarına getirildiği bir düzende sessiz kalma hakkınız yoktur Hocam; çıkın ilminizi anlatın veya sessiz kalın, siz bilirsiniz" ifadelerini kullandı.
'HERHANGİ BİR KUTUPLAŞMANIN TARAFI OLMAK İSTEMİYORUM'
AK Parti Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, CHP'li Murat Emir'e cevaben, "Ben bugüne kadar görev yaptığım bütün komisyonlarda ve Genel Kurul’da içtenlikle bütün yurttaşların haklarını aynı dürüstlük ve samimiyetle savundum. Bundan sonra da öyle olacağından hiçbirinizin zerrece şüphesi olmasın ama şu ana kadar özellikle sessiz kalmayı tercih ettim çünkü kimlerin kışkırttığını bilmediğim çok ciddi bir trol çetesi, sosyal medya hesaplarından ciddi hakaretlerde bulundular ve bunlardan 175'i dava açmaya değer görüldü, avukatlarım tarafından dava açıldı. Ben herhangi bir kutuplaşmanın tarafı olmak istemiyorum. Sadece ve sadece insan haklarını, demokrasi değerlerini ve hukukun üstünlüğünü savunmak için Anayasa hukukçusu oldum ve burada görev yapıyorum. Zerrece şüpheniz olmasın, alacağım her görevi bu istikamette yerine getireceğim" diye konuştu.
'HOCAM, BURADAKİ SESSİZLİĞİNİZ OLMAZ'
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir yerinden söz alarak, "Öncelikle şunu ifade etmeliyim, ben çok dikkatli konuştum. Bir defa Sayın Hocamızın AKP'ye geçmesiyle ilgili en ufak bir yorum yapmadım, o benim işim değil. Kendisine, 'Dostlarımız' sözüyle hitap ederek ilminden yararlanma isteğimizi ifade ederek, tutumumuzu açıkça ortaya koydum Hocam, yani hiç orada bir şey yok. Ama sizden şunu beklerdik Hocam, buradaki sessizliğiniz olmaz. Yani bir yerde farklı, bir yerde sessiz olmaz. Bakın, Anayasa ayaklar altına alınıyor, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı Anayasa 34, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 11'inci maddesi ayaklar altına alınıyor. Burada idare, valilikler, İçişleri Bakanlığı haddini aşmıştır, yasaları yanlış uygulamaktadır, Anayasa'yı çiğnemektedir ve de biz Anayasa Mahkemesine gittiğimizde bu hakkımızı alacağız ama 2 yıl sonra alacağız" dedi.
'AHMET DAVUTOĞLU'NA NEDEN SÖYLEMEDİNİZ'
CHP'li Günaydın'ın sözleri Genel Kurul'da gürültülere neden olurken Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ söz aldı. Özdağ, "Sayın Serap Yazıcı Özbudun Hanımefendi'ye sesleneceğim, konuşmak istemezdim. Sayın Murat Emir kendisini Anayasa’nın ihlalleri ve kanunların ihlalleri üzerine bir konuşmaya davet etti. Peki, kendisine soruyorum ben, CHP listelerinden Gelecek, Saadet, DEVA ve Demokrat Parti beraberce bir liste yaptık, seçime girdik. Başka bir partiye geçebilirsiniz, kanunlar müsaade edebilir. Peki, ne kadar ahlaki? Peki, şunu sormayacağım mı? Sayın Serap Yazıcı Özbudun diyor ki, 'Ben Özgür Özel'e gitmedim, Özgür Özel beni çağırdı.' Tamam, öyle olsun. Peki, siz bunu bize niye söylemediniz? Özgür Özel Bey beni çağırdı ve 20 kişilik bir grubumuz var, bir kişi vefat etmiş, burada yeni bir grup kurmuşuz, siz de bunun içerisindesiniz. Bu konuyu bize niye bildirmediniz? Madem Özgür Özel sizi çağırdıysa, biz de gereğini yapardık, Özgür Özel Bey'e dönerdik. 'Bizim grubumuzu bozmak istiyormuşsunuz, Serap Yazıcı Özbudun'u davet etmişsiniz' derdik ve gereğini de yapardık, söylerdik kendisine ama eğer Özgür Özel Bey sizi çağırdıysa bunu niye partiye, Ahmet Davutoğlu'na neden söylemediniz?" değerlendirmesinde bulundu.
'İNGİLTERE'DEN MEDET UMMAK, BÜYÜK BİR BEDBAHTLIK'
Genel Kurul'da tartışmalar sürerken AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu söz alarak, "Değerli Serap Hocamız bir anayasa hukukçusu olarak her zaman değerliydi, her zaman değerlidir ve her zaman da değerli kalacaktır. Bu konuda şu veya bu partideyken, şahsileştirerek, kişiselleştirerek, bu konuda adeta yetersiz kaldığınızı itiraf ederek başkalarından medet ummak ve o konuda başka şeyler söylemeye teşvik etmek doğru değil. Ancak bu medetin içerideki birtakım insanlarımıza, milletvekillerimize, birimlere yöneltilmesi olabilir de. Avrupa Birliği’nden, İngiltere'den, 'Terk edildik duygusu yaşıyoruz' diyerek oralardan medet ummanın hakikaten emperyalizm ve Siyonizm’in karşısında hep beraber durmamız gereken şu günlerde ne kadar büyük bir bedbahtlık olduğunu da takdirlerinize sunuyorum" ifadelerini kullandı.
'YAPTIĞINIZ KÖTÜLÜĞÜ BUNLARLA ANLATAMAZSINIZ'
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise Akbaşoğlu'nun açıklamaları üzerine, "Sayın Akbaşoğlu'nun yaptığı bu 2 dakikalık konuşmaya bir cevap verme ihtiyacımız yok. Bize, 'Bedbahtlık' suçlaması yaptı ama gerek yok. Günlerdir burada, 'vandallık' diyorsunuz. Ortada bir vandallık yok. Vandallık olmasını çok istiyorsunuz ama olmadı. Bakın, bir görüntü var, bir polis memurumuzun üniformasına asit atılmış. Çok üzgünüz, kim yaptıysa Allah kahretsin ama bu kadar, daha fazlası yok. Ama bakın, burada bu olayı anlamayıp akşama kadar, 'Vandallar' 'Teröristler' 'Provokatörler' 'Kutsallarımıza saldıranlar' ortada yok arkadaşlar, ortada yok. Yaptığınız kötülüğü, yargıyı talimatlandırıp en büyük rakibinizi cezaevine koymayı bunlarla açıklayamazsınız, bunlarla anlatamazsınız" diye konuştu.
'YOLSUZLUĞU YAPAN DA BELGELERİ SUNAN DA CHP'Lİ'
Genel Kurul'da yaşanan tartışmaların ardından siyasi partilerin TBMM Başkanlığına sunduğu araştırma önergelerinin görüşmelerine başlandı. CHP grubunun sunduğu araştırma önergesi üzerine söz alan AK Parti İstanbul Milletvekili Nurettin Alan, "Karşımızdaki tablo tam olarak şudur; yolsuzluğu yapan CHP'li, rüşveti alan CHP'lidir. Milyonlarca öğrenci sınavı kazanmak için yıllarca çalışırken bu öğrencilerin hakkını yiyerek Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birine yatay geçişle kayıt yaptıran CHP'lidir. Soruşturma başlayınca hem emniyette hem savcılıkta itirafçılık sırasına girenler CHP'lidir. Soruşturma derinleştikçe savcılığa yeni belge ve bilgi yağdıranlar CHP'li. Suç örgütünün medyada ve sosyal medyada kullandığı tetikçilerden, trol ordularından yılan, yorulan, bıkanlar CHP'li. Dönen dolapları, alınan rüşvetleri, yapılan hırsızlıkları ekran ekran dolaşıp anlatanlar CHP'li ama suçlu AK Parti. Bu kabul edilebilir değil" dedi.
'CHP İÇİ TARTIŞMAYLA İLGİSİ YOK'
AK Partili Alan'ın sözlerine CHP sıralarından tepkiler geldi. Ardından CHP Grup Başkanvekili Murat Emir söz alarak, "Bu tartışma CHP içerisindeymiş. Bu dava, bu soruşturma Vatan Emniyette görülüyor, Çağlayan Adliyesinde görülüyor. Silivri'de de Türkiye'nin 13'üncü cumhurbaşkanı hapiste. Bunun CHP'yle, CHP içi tartışmayla ilgisi yok ama siz, yaptığınızı bildiğiniz için ve tüm Türkiye'nin sizin kumpasınızı gördüğünü bildiğiniz için, 'CHP'liler arasında bir mesele' diyorsunuz. CHP'liler arasında değil, Tayyip Erdoğan ile Ekrem İmamoğlu arasında, Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasında. AKP ile CHP arasındaki bir meseledir bu ama yargıçların arkasından çekilin" değerlendirmesinde bulundu.
'YOLSUZLUK YOK DA VAR MI DEDİK'
AK Parti İstanbul Milletvekili Nurettin Alan, CHP'li Emir'e cevaben, "Burada yolsuzluk yok da var mı dedik? Tankerlerle sebze taşındığı belgelerle ispat edilmişken Beykoz Belediye Başkanı tankerle hangi gün sebze taşımış? Olmayan bir şey mi söyledik? Paraların üzerinde İnönü'nün resmi yoktu, benim mi resmim vardı? Yanlış bir şey mi söyledik? Tek adamlık, Milli Şef ilan edilmedi de, edildi mi dedik? Dediklerimizin hepsi doğrudur, hepsinin arkasındayım" ifadelerini kullandı.
'FETÖ'NÜN TEDRİSATINDAN GEÇİNCE BÖYLE OLUYOR'
Genel Kurul'da AK Parti ile CHP'li vekiller arasında sataşmalar yaşanırken söz alan CHP'li Emir ise "FETÖ'nün tedrisatından geçince böyle oluyor. Çünkü daha olmayan iddiaları, havuz medyasının ortalığa saçtığı yalanları gerçek gibi getiriyorlar. Bir defa masumiyet karinesi diye bir şey var. Biz yargılamadan kaçacak insanlar değiliz. Her bir CHP'li her şeyin hesabını verebilir, her kör kuruşun hesabını verir ama siz tutuklu yargılama yapıyorsunuz ve Ergenekon, Balyozda ne yapıldıysa aynı süreçler işletiliyor. Olmayan şeylerden manşetler atılıyor, hedef gösteriliyor, onun üzerinden tutuklama furyaları başlıyor" diye konuştu.
'RÜŞVET SORUŞTURMASIYLA TUTUKLU BULUNAN İMAMOĞLU, CUMHURBAŞKANI İLAN EDİLİYOR'
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu ise "Sayın Emir hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet soruşturmasıyla tutuklu bulunan İmamoğlu'nu da 13'üncü cumhurbaşkanı ilan ediveriyor. Yahu, şöyle, bakın, yetki gaspı. Tek adamlığa bakarsanız, hakikaten çok merak etmiştik, çok merak ettik geçen pazar günü, acaba bu tek adaylı ön seçim tiyatrosunu kim kazanacak diye. 13 milyon, 15 milyon, 20 milyon oylarla 5 bin. Bak, şöyle: Bir kavle göre 13 milyon, bir kavle göre 15 milyon, bir kavle göre, CHP'li yöneticilerin bildirdiği, '20 milyon ön seçime gitti' dediler ancak 5 bin tane sandıkla ilgili açıklamayı net bir şekilde ortaya koyamadılar" dedi.
'FETÖVARİ OPERASYONLAR İLE KARŞI KARŞIYAYIZ'
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, tartışmalar üzerine yerinden konuşarak, "FETÖ'vari operasyonlarla karşı karşıyayız, bildiğimiz bir tarz bu, dolayısıyla bu işleri yapanların FETÖ bulaşığı olduğunda en ufak bir tereddüt yok. Bunu burada savunanlar da FETÖ yöntemlerini çok yakından biliyorlar ve açıklayacaklardır. İkincisi, Tayyip Erdoğan ile Ekrem İmamoğlu'nu kıyaslamak bence de çok doğru olmamış olabilir. Ekrem İmamoğlu tutuklanırken kendisini milletine emanet etmiş, tek adam olma hevesi olmayan ve halkın iradesine inanan, 4 defa Tayyip Erdoğan'ı yenmiş ve ancak ve ancak halkın iradesiyle o koltuğa oturmuş ve milletin iradesinden başka hiçbir şeye güvenmeyen birisi ama Erdoğan, darbeyi fırsat bilip OHAL koşullarında bir Anayasa değişikliği yapmış, tek adam olmuş birisidir" değerlendirmesinde bulundu.
BİRLEŞİME ARA VERİLDİ
Genel Kurul'da tartışmaların sürmesi üzerine Meclis Başkanvekili Celal Adan, birleşime ara verdi.
'EMEKLİ GEREKSİZ IŞIKLARI KAPATIRKEN SARAYIN ELEKTRİKLERİ SABAHA KADAR YANIYOR'
Birleşime verilen aranın ardından Genel Kurul'da, 'Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Öngören Teklif' görüşmeleri başladı. Kanun teklifinin 7'nci maddesi üzerine söz alan CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer, "Size 2 fotoğraf göstermek istiyorum. Üstteki fotoğrafta emekliler 1 kilo kıyma alabilmek için bazen sabah güneş doğmadan, bazen buz gibi havada, bazen de 40 derece sıcakta Et ve Balık Kurumu satış ofisi önünde sıraya girip saatlerce bekliyor, maaşından kalanla ancak 1 kilo kıyma alabiliyor. Alttaki fotoğrafta ise bin 100 odalı sarayı görüyorsunuz, bir günlük masrafı 4 bin 797 emekli maaşına tam denk geliyor. Emekli, gereksiz tüm ışıkları kapatırken sarayın elektrikleri sabaha kadar yanıyor ve her ay 14 bin konut kadar elektrik tüketiyor" ifadelerini kullandı.
'İMAMOĞLU'NUN SOSYAL TESİSLERİ EVİNE ÇEVİRİP LÜKS BİR HALE GETİRDİĞİNİ SÖYLEMİYORSUNUZ'
CHP'li Sümer'in açıklamalarına yanıt vermek için söz alan AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek, "Biraz önce Külliye'nin resmini gösterdiniz ama Sayın İmamoğlu'nun sosyal tesisleri kendi evine çevirip son derece lüks bir hale getirdiğini söylemekten imtina ediyorsunuz. Tabii, sadece bu değil bunun dışında biliyorsunuz kendisine satın almış olduğu 3 tane villa karşılığında 2,1 milyar TL lira kendi belediye şirketinden iş verdiği adamı söylemekten hiç konuşmuyorsunuz. Tabii, bunun dışında, belediye şirketinden iş vermiş olduğu, Sayın İmamoğlu'nun belediye şirketinden iş vermiş olduğu şirketin kendisinden gelip İmamoğlu İnşaattan daire aldığını hiç konuşmuyorsunuz. Beşiktaş Belediyesinden ve diğer belediyelerden para kuleleri için aktardığınız paraları hiç konuşmuyorsunuz" diye konuştu.
'ANKARA'DA BABANIN ÇALDIKLARINI, SENİN ÇALDIKLARINI, SENİN FETÖ'YLE İLİŞKİLERİNİ BİLMEYEN YOK'
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise AK Partili Gökçek'in trollük yaptığını kaydederek, "Değerli kardeşim, bak, sen 600 milyon liralık villanın hesabını veremedin, babanın servetinin hesabını veremiyorsun, sen neyi nereden aldığının hesabını veremiyorsun. Sen, şimdi buraya geliyorsun, buradan bir tartışma büyüteceksin aklın sıra, sonra diyorsunuz ki, 'CHP niye böyle şey yapıyor?' Ankara'da babanın çaldıklarını, senin çaldıklarını, senin FETÖ'yle ilişkilerini bilmeyen yok. İki dakikaya bunların hangisini sığdıracağım? Babanın parsel parsel sattığı kimdi? FETÖ'cülerdi. Samanyolu okuluna giden sen değil misin? Trollük yapıyorsun" dedi.
'MELİH GÖKÇEK, 500 TANE SORUŞTURMA GEÇİRDİ'
AK Partili Gökçek, CHP'li Emir'e cevaben, "Bir insana, 'Çaldı' dediğiniz zaman ispatlamak zorundasınız; bunu ispatlamadığınız zaman maalesef, müfteri olursunuz. Şimdi, ben burada hep grup başkanvekillerine soru soruyorum, diyorum ki: Mesela, Sayın Gökhan Günaydın belediyenin arabalarını nasıl kendine peşkeş çektin, diyorum, 'Senin baba suçlu' diyorsunuz. Ben size diyorum ki, Sayın Ekrem İmamoğlu evinin önündeki arsasını 156 milyon TL'ye kamulaştırarak vatandaşın hakkını yedi mi, yemedi mi? Ben size bunu soruyorum; siz bana çok farklı konularda geliyorsunuz. Bakın, Sayın Murat Emir, ben burada Ali Mahir Bey'e Mezitli'yi sordum; bana geldiniz, babamla ilgili konuları soruyorsunuz. Melih Gökçek 500 tane soruşturma geçirdi belediye başkanlığı döneminde, daha sonra Sayın Mansur Yavaş şikayette bulundu, bununla ilgili de 21 tane soruşturma geçirdi, kıymetli milletvekilleri. Bu soruşturmalar daha sonra üst mahkemeye başvurdunuz, tekrar gitti, bunlara da ifade vermeye gitti ama herhangi bir ceza almadı" değerlendirmesinde bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.