Turizm ve İş Dünyasını Geliştirme Derneği (TURİDER) Başkanı ve Terapi Turizm Acentası işletmecisi Seda Kuşvuran öncülüğünde geçtiğimiz yıl hayata geçirilen bu özel güzergah, katılımcılara eşsiz doğal güzellikler ve tarihi zenginlikler sunuyor. Günübirlik ve konaklamalı seçenekleriyle sunulan turlar, Konya merkezden başlayarak misafirlerine unutulmaz anlar yaşatıyor.
Doğanın Kalbine Yolculuk: Yerköprü Şelalesi ve Hadim
Pazar sabahı saat 06:30’da Konya merkezden hareketle başlayan günübirlik turların ilk durağı, yaklaşık bir buçuk saatlik yolculuğun ardından ulaşılan Hadim Yerköprü Şelalesi oluyor. Burada, şelalenin büyüleyici sesi eşliğinde yapılan kahvaltının ardından, ziyaretçiler bu doğa harikasının adeta altına kadar girerek keşfe çıkıyor. Yerköprü Şelalesi, ilginç jeolojik yapısıyla dikkat çekiyor. Anadolu'nun önemli nehirlerinden Göksu Nehri, Yerköprü'de bir mağaranın içine girerek gözden kaybolurken, bölgedeki bir diğer akarsu olan Karasu Çayı ise Göksu Nehri’nin yaklaşık 25 metre üzerinden dökülerek Yerköprü Şelalesi’ni oluşturuyor. İki akarsuyun bu muhteşem birleşimi, göz alıcı bir gölet meydana getiriyor ve birleşik sular Akdeniz'e doğru coşkuyla akışını sürdürüyor. Karstik bir yapıya sahip olan şelale ve çevresi, Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan çevre düzenleme çalışmalarıyla daha da cazip hale getirildi. Ahşap yürüyüş yolları ve asma köprüler, ziyaretçilere şelaleyi daha yakından deneyimleme imkanı sunuyor.
Yerköprü’deki etkileyici gezinin ardından Göksu Nehri takip edilerek yaklaşık 30 dakika içinde Hadim ilçe merkezine varılıyor. Burada, Buhara'dan göç ederek Anadolu'ya yerleşen ve soyu Hz. Peygamber'e dayanan büyük İslam alimi Hadimî Hazretleri'nin (Muhammed Hadimi) türbesi ziyaret ediliyor. Asıl adı Mehmed olan ve babası müderris Fahrürrûm Mustafa Efendi olarak bilinen Hadimî, 1701 yılında Konya'nın Hadim kasabasında doğmuş, Hüseynî, Nakşibendî ve Konevî nisbeleriyle de anılmıştır. Osmanlı döneminin önemli alimlerinden olan Hadimî'nin türbesi, ziyaretçilere manevi bir atmosfer sunuyor.
Tarihin İzinde: Taşkent ve Selçuklu Mirası Sultan Pınarı
Hadimî Hazretleri'nin türbe ziyaretinin ardından, yaklaşık 20 dakikalık bir yolculukla eski adı Pirlerkondu olan Taşkent’e ulaşılıyor. Burada, Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat’ın at üzerindeki heykeliyle de dikkat çeken Sultan Pınarı’nın buz gibi suyundan içme fırsatı bulunuyor. Rehberler eşliğinde anlatılan pınarın hikayesi, ziyaretçileri geçmişe götürüyor. Rivayete göre, Sultan Alaeddin Keykubat, yorgun ve terli bir şekilde pınarın başına geldiğinde, dağ çiçekleri kadar saf bir köylü kızından su ister. Kız, bir tasa doldurduğu suya birkaç çam iğnesi atarak sultana sunar. Sultan, çam iğneleri nedeniyle suyu içmekte tereddüt edince kız, "Beyim, terlisiniz. Çam iğneli su hem hoş kokar hem de yavaş içmenizi sağlayarak sizi hasta etmez," der. Bu hikaye, pınarın ve bölgenin kültürel belleğinde önemli bir yer tutuyor.
Karamanoğulları Başkentinden Turkuaz Sulara: Tarihi Ermenek
Taşkent'in ardından yaklaşık iki saatlik bir yolculukla, Yunanca eski adı Germenikopolis olan ve bir dönem Karamanoğulları Beyliği'ne başkentlik yapmış Ermenek ilçesine varılıyor. Nüfusunun önemli bir kısmını Avşar Türkmenlerinin oluşturduğu bu tarihi ilçe, zengin bir kültürel mirasa ev sahipliği yapıyor. Ziyaretçiler ilk olarak, Karamanoğlu Mahmud Bey tarafından 1302-1303 yıllarında yaptırılan ve kesme taş mimarisiyle dikkat çeken tarihi Ulu Camii’ni ve özgün mimarilerini koruyan, genellikle taş ve ahşap kullanılarak eğimli araziye uyum sağlayacak şekilde inşa edilmiş tarihi Ermenek evlerini geziyor.
Öğle yemeğinin ardından, gün içinde farklı renklere bürünen ve "Turkuaz Göl" olarak da anılan Ermenek Baraj Gölü'nde keyifli bir tekne turuna çıkılıyor. Konaklamasız programlarda yaklaşık bir saat süren bu tur, konaklamalı programlarda ise kanyonların içlerine kadar uzayarak yaklaşık üç saatlik unutulmaz bir deneyim sunuyor. Teknedeki eğlenceler de tura ayrı bir renk katıyor.
Doğal Ürünler ve Huzurlu Bir Mola: Zeyve Pazarı
Tekne turunun ardından, eşsiz doğal yapısıyla ve yerli ürünlerin satıldığı tarihi Zeyve Pazarı’nda mola veriliyor. Asırlık çınar ağaçlarının gölgesinde, şırıl şırıl akan suların arasında kurulan bu pazar, bölge halkının kendi ürettiği organik sebze ve meyvelerden, dağlardan topladıkları sumak, melengiç, dağ çayı gibi ürünlere; ev yapımı pekmez, kuru üzüm, domates kurusu ve el sanatları ürünlerine kadar geniş bir yelpazede alışveriş imkanı sunuyor. Ziyaretçiler burada yaklaşık bir saat serbest zamanın ardından Konya merkeze doğru yola çıkıyor.
TURİDER Başkanı Seda Kuşvuran, bu rotanın doğa ve tarih meraklıları için eşsiz bir deneyim sunduğunu belirterek, "Bölgemizin saklı kalmış güzelliklerini ve zengin tarihini tanıtmak, sürdürülebilir turizme katkı sağlamak amacıyla bu tür rotalar oluşturmaya devam edeceğiz. Yerköprü Şelalesi – Hadim – Taşkent – Ermenek turu, hem günübirlik bir kaçış hem de daha kapsamlı bir keşif için ideal," şeklinde konuştu. Terapi Turizm ve diğer yerel acenteler aracılığıyla bu turlara katılım sağlanabiliyor. Bu güzergah, İç Anadolu'nun bozkırından Torosların yemyeşil doğasına ve tarihi derinliklerine uzanan, her adımında farklı bir güzellik sunan özel bir seyahat vaat ediyor.