"İhracatımızı 15 milyar dolara çıkarabiliriz"

TÜRKİYE Madenciler Derneği (TMD) Başkanı Mehmet Yılmaz, "Yaklaşık 6 milyar dolarlık ihracatımız var. Biz bunu ilk etapta 10 milyar dolar, daha sonra da 15 milyar dolar mertebesine çıkarabileceğimize inanıyoruz" dedi.

TMD Başkanı Mehmet Yılmaz, Ankara'da basın mensuplarıyla bir araya geldi. Yılmaz, dünyadaki gelişmiş ülkelerde madenciliğin lokomotif sektör olduğunu belirterek, "Bizim yer altı potansiyelimize baktığımız zaman, madenciliğin yer altını harekete geçirmesi anlamında lokomotif sektör olması gerçekten kaçınılmaz. Zaten Cumhuriyet'in ilk yıllarında da Gazi Mustafa Kemal Atatürk de bunu görmüş ve bu potansiyelin Türk sanayisinin ham madde ihtiyacını karşılamak üzere harekete geçirilmesini hep salık vermiş, önermiş. Maalesef gayrisafi milli hasıla içindeki payımız, Cumhuriyet'in ilk yıllarına göre baktığımızda yüzde 20'lerden yüzde 1'lere düşmüş durumda. Fakat biz bunu harekete geçiremediğimiz için de bugün dış ticaret açığımızda nereden bakarsanız bakın yıllık ortalama 50-60 milyar, bazen 70 milyar dolar civarında bir açık veriyoruz. Bu hakikaten kabul edilebilir bir şey değil. Çünkü yer altı potansiyelimiz yaklaşık 3,5 trilyon dolarken böyle bir potansiyeli kullanamayıp, dış ticaret açığı vermek hiçbir zaman kabul edilemez. Sanayimizin dışa bağımlı olması hiçbir zaman kabul edilemez" ifadelerini kullandı.

'3,5 TRİLYON DOLARLIK YER ALTI SERVETİMİZ VAR'

Türkiye'nin 3,5 trilyon dolarlık yer altı serveti olduğunu ifade eden Yılmaz, "Bunun içinde altın, gümüş, bor, kömür, trona, kritik mineraller, doğal taş, mermer, agrega, bütün hepsi dahil. Ama netice itibarıyla bizim çok önde olduğumuz bazı noktalar var. Altın bunlardan bir tanesi. Aşağı yukarı eski bir çalışma olmasına rağmen, '5 bin ton altınımız var' diyoruz ama güncellenirse bugünkü altın fiyatlarıyla belki 10 bin tona yakın olabilir. Borda dünya şampiyonuyuz. Doğal taş ve mermerde inanılmaz bir potansiyelimiz var. Her yıl yaklaşık 2-2,5 milyar dolarlık üretimimiz var. Belirli taşlarda marka olmuşuz. Dünyadaki sembol yapılarda kullanılan Türk doğal taşları var. Agregada kendimize yeten bir ülkeyiz. Bir düşünün, Allah göstermesin, uzak etsin; İstanbul depreminde kendimize yetecek kadar agregayı üretebilecek bir ülkeyiz. Bunun önünü kestiğimizde zaten yeniden inşanın önünü kesmiş olacağız. Dünyanın geleceğinde yeşil enerjiye doğru giderken bizim kritik mineral yataklarımıza inanılmaz şekilde ihtiyacımız var. Yeşil enerjiye dönerken daha fazla güneş paneli, daha fazla rüzgar santrali, daha fazla akümülatör üretmek zorundayız. Bu da 6 ila 9 kat daha fazla madencilik yapacağımız anlamına geliyor. Rusya Ukrayna'yı neden işgal etti? Amerika neden Ukrayna'yla böyle bir anlaşma yoluna gitti? Çin neden nadir toprak elementleri veya kritik minerallerini dışarıya satmama kararı aldı. Bunların hepsinin altında yatan gerçek sebep budur. Çünkü dünyanın geleceğinde artık hidrokarbonlar, nadir toprak elementleri ve yer altı kaynaklarının insanlığın emrine amade edilmesi gibi bir zorunluğa doğru götürüyor bizi. Onun için ben Türkiye'deki bu potansiyelin yani 3,5 trilyon dolardan bahsediyoruz. Bizim yıllık 60 milyar dolar açık vermek yerine belki de tam tersine ihtiyacımızın tamamını kendimizin karşılayabilecek bir potansiyelimiz olduğunu gördüğümüzde bunu harekete geçirmemiz gerekir. Ortalama yaklaşık 6 milyar dolarlık bizim bir ihracatımız var. Ama biz bunu ilk etapta 10 milyar dolar, daha sonra da 15 milyar dolar mertebesine çıkarabileceğimize inanıyoruz. Bu hayal değil, bu bir gerçek. Çünkü böylesine bir potansiyelin üretim karşılığının bulunduğumuz yer olmadığını çok iyi biliyoruz" diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri