Sosyal mecraların ünlülerinden birisi olan Mert Sarıc, KONYA GÜNDEM’e konuştu. Konyalı ünlüler arasına ismini yazdırmayı başaran Sarıc, özellikle Tiktok ve Instagram platformlarında geniş hayran kitlelerine ulaşmayı başardı. Sorularımızı içtenlikle cevaplayan Mert Sarıc, Konyalı olmaktan gurur duyduğunu ve sonsuz bir memleket sevdasına sahip olduğunu ifade ediyor. “Ben bir Goca Gonyalı’yım” diyen Mert Sarıc ile keyifli söyleşimiz…

-Öncelikle Mert Sarıc’ı yakından tanımak isteriz. Çocukluk yılların ve günümüze gelinceye kadar yaşadıklarını kısaca anlatır mısın?

-Zevkle! 20 Ocak 2000 Konya/Ereğli doğumluyum. Çok içine kapanık bir çocuktum. Bu yüzden konuşmaktan çok dinlemeyi tercih edenlerdendim. Bu sayede şu anki videolarımın içeriğini daha kolay üretebiliyorum. Çünkü malzeme çok. (gülüyor) 18 yaşıma kadar ailemle Konya’da yaşadım. Lise eğitimimi tamamladıktan sonra yine ailemle birlikte İzmir’e taşındık. Konya’dan ilk ayrıldığımda sevinmiştim. Eğer arkamda çocukluğumu, sevdiklerimi ve beni ben yapan şeyleri bıraktığımı bilsem bu kadar sevinmezdim. Ama kavuşmamız uzun sürmedi. İzmir’e taşındıktan 2 sene sonra sosyal medya hesaplarımı aktif kullanmaya başladım ve artık Goca Gonyalıyım. Şu an eğitim için İstanbul’da yaşıyorum.

-Sosyal mecrada çok renkli bir hayatınız görünüyor, günlük hayatınız nasıl geçiyor?

-Tipik bir oğlak burcuyum. Herkesin arkadaşlık etmekten büyük keyif alacağı bir insanım. Çok eğleniyorum arkadaşlarımla ve ailemle. Ancak aniden buz kesip soğuyabiliyorum her şey den. O zamanlarda suratım beş karış geziyorum ve beni tanıyanlar yakınımdan dahi geçmiyor. Uzun sürmüyor ama geri toparlıyorum.

-Fenomen olma sürecini merak ediyoruz. Milyonlarca takipçiye ulaştınız. Nasıl başardınız?

-Kendi yeteneklerimi insanların istediği şekilde ortaya koydum. Bu çok önemli. Onların istediğini yaptım veya çok yetenekliyim her şeyi çok güzel yaptım demiyorum. Ben sundum onay aldım, revize edip tekrar yaptım. Ve ben de bu versiyonu çok sevdim. Sağ olsun sevenlerimin desteğiyle birçok şeyi rayına oturttum. Şimdi yeni karakterler ve içeriklerle, onlarla eğlenmeye devam ediyoruz.

-Sosyal mecraları nasıl bir yer olarak görüyorsunuz? Takipçilerinizi aileniz gibi görüyor musunuz?

-Ben milenyum çağına ait bir insanım. Ve Z kuşağıyım. Bu yüzden sosyal mecralar bana çok alışık olduğum bir şey gibi geliyor. Artık herkesin bir sosyal kimliği var. İyisi de var kötüsü de. İnsan biyolojik ailesini seçemiyor ancak sosyal ailesini seçebiliyor. Çok şanslıyım bu konuda sosyal ailem çok kalabalık. Sayıyla belirtmeyi sevmiyorum çünkü aramızdaki samimiyet sayıyla ölçülemeyecek kadar gerçek.

- İnsanları güldürmek nasıl bir duygu?

-İnsanları güldürmekten çok eğlendirdiğimi düşünüyorum. Eğlenirken gülüyorlarsa ne mutlu bana. Yorumlar ve mesajlarla alabiliyorum geri dönüşleri. En çok şu yorum hoşuma gidiyor “abi sen bizim evimize kamera mı taktın? Bu akşam aynı şeyi yaşadık.” Ve bunu tüm aile fertleri yazıyor... Bu ve bunun gibi nicesi. Tarif edemem ki!

- Büründüğünüz karakterlerden dolayı tepki alıyor musunuz? Alıyorsanız buna tepkiniz ne oluyor?

-İlk başladığımda kadın karakterlerim için sakalımı kesmemi isteyeceklerini düşünmüştüm. Zaman geçtikçe benim de gözüme batmamaya başladı. Çünkü ay aman yakışıklı çıkayım aman daha güzel görüneyim gibi bir derdim olmadığı için videodaki öz anlatılmak istenene odaklanıyoruz. Hem seyircilerim hem de ben. Böyle olunca sadece canımı sıkmak için yazanları istesem de kafama takamıyorum.

- İyi bir ivme yakaladınız. İlerleyen süreçte sinema filmi, dizi vb. teklifler gelirse değerlendirmeyi düşünür müsünüz?

- Çok güzel teklifler aldım. Birkaçına imza attık. Birkaçı da bana uygun değildi. Henüz erken olduğunu düşündüğüm ve çok çabuk tüketilecek ucuz şeyler üretmek istemediğim için beklemeyi seçtim. Devamı için teklifleri değerlendiriyorum.

-Profilinizde Gonyalı yazıyor. Konyalı olmaktan mutlu musunuz? Şehir hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyoruz?

-Gonyalı olmaktan aşırı haz alıyorum. Yakın zamanda ziyaret ettim ve sanki herkes akrabammış gibiydi. Öyle güzel karşılandım ki. İlk olduğu için adını ‘Kıymet’ koyduğum karakterim, Konya’nın bana kazandırdıklarının meyvesidir. Ayda en az 3-4 kez etliekmek aşerdiğim oluyor. Hz.Mevlana’nın hümanist bakış açısını yüreğimde hissediyorum her zaman. Doğduğum topraklar beni bu günlere getirdi. Memleketime sevgim ve saygım sonsuz.