Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Tamamen durdurduk"
40’ıncı İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) Bakanlar Oturumu Açılış Programı Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Bu yılki teması “İİT Üyesi Ülkelerde Ödeme Sistemlerinin Dijital Dönüşümü" olarak belirlenen program, Kuran-ı Kerim tilaveti ve İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği saldırıya ilişkin video gösterimi ile başladı. 5 Kasım'a kadar sürecek olan toplantıda, açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gerçekleştirdi.
‘2 MİLYON İNSANI SUSUZ, GIDASIZ, İLAÇSIZ BIRAKIP SONRA DA ÖLÜMLERİNİ SADECE SEYRETTİLER’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son toplantımızdan bu yana tüm insanlık ve özellikle Müslümanlar için ağır imtihanlarla dolu yıl geçirdik. İslam coğrafyası tarihinde hiç olmadığı kadar kanla, acıyla, gözyaşı ve zulümle anılır hale geldi. Son asrın en vahşi soykırımlarından biri hemen yanı başımızda, Gazze'de yaşandı ve yaşanıyor. İsrail’in 3 ay önce Gazze’ye yönelik saldırısıyla yaşanan katliamlarda 50 bin Filistinli kardeşimiz şehit düştü. Aynı saldırılarda 100 binden fazla Filistinli kardeşimiz yaralandı. Şehit ve yaralılarımızın 3’te 2’sini kadın, çocuk ve bebekler oluşturuyor. 360 kilometrekarelik daracık bir alana hapsettikleri 2 milyon insanı susuz, gıdasız, ilaçsız bırakıp sonra da ölümlerini sadece seyrettiler. Biz bu toplantıyı yaparken dahi şu an Gazze ve Lübnan'da ümmetin çocukları ölmeye, yetim ve öksüz kalmaya devam ediyor. Burada şunu söylemek durumundayım; geçtiğimiz 13 ay boyunca, Gazze ve işgal edilmiş Filistin topraklarında, evet çokça acı gördük, hüzün gördük, katliam ve cinayet gördük. Bir insan bunu nasıl yapabilir, nasıl bu kadar alçalabilir ve alçaklaşabilir diye sorguladığımız sayısız habere rastladık. Henüz 1-2 yaşındaki bebeklerin keskin nişancılar tarafından hedef tahtası olarak kullanılması gibi barbarlıklarla yüreklerimiz dağlandı. Tüm bunlarla birlikte Gazze'de kahramanlıklar gördük, yiğitlik gördük, vatan sevgisinin ne demek olduğunu hep beraber gördük. Batılı güçlerin sınırsız askeri, diplomatik desteğini arkasına alan gözü dönmüş bir ölüm makinesi karşısında Gazze'nin aslanlarının nasıl kahramanca direndiğini gördük" dedi.
‘FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZE DİZ ÇÖKTÜREMEDİLER’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkemizin 85 bin tonun üzerinde yardım malzemesi yolladığını belirterek, "Filistin halkı 13 ayda 50 bin şehit verdi. Lübnanlı kardeşlerimiz aynı şekilde çok sayıda evladını kurban verdi. 13 ay boyunca yaşamadıkları acı, zorluk, çile, zulüm neredeyse kalmadı. Ama buna rağmen Filistinli kardeşlerimiz onurlarından taviz vermedi. Özyurtlarında özgürce yaşama iradelerinden asla geri adım atmadı. Siyonist rejim ve destekçileri 13 aydır her türlü zulmü, her türlü soykırımı yaptılar fakat Filistinli kardeşlerimize diz çöktüremediler. Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimiz tam olarak işte böyle bir ruhla mücadele ettiler. İşgalcilerin yüreklerine çökmüş çelikten duvar misali direnmeye devam ediyorlar. Her türlü imkansızlığa ve yokluğa rağmen hayatları pahasına topraklarına sahip çıkan Filistinli kardeşlerimi selamlıyorum. Türkiye olarak ilk günden beri İsrail'in uyguladığı soykırım karşısında en kararlı duruşu sergileyen ülkelerden biriyiz. Uluslararası kuruluşların medyayı küresel güçleri adeta esir alan Siyonist lobinin şahsım ve ülkemizi hedef alan tehditlerine boyun eğmiyoruz. Elimizdeki tüm imkanlarla kardeşlerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Şimdiye kadar 85 bin tonun üzerinde insani yardım malzemesini Mısır makamlarının da desteğiyle Gazze'ye ulaştırdık. Bu miktarla Gazze’ye en fazla yardım ulaştıran ülke konumundayız" ifadelerini kullandı.
‘9.5 MİLYAR DOLARLIK TİCARET HACMİNDEN FEDAKARLIKTA BULUNDUK’
İsrail ile ticaretin sonlandığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önce 54 kalemde ardından da bütün kalemlerde İsrail’le ticari işlemleri tamamen durdurduk. Böylece yaklaşık 9.5 milyar dolarlık ticaret hacminden fedakarlıkta bulunduk. Soykırım suçlularının uluslararası hukuka hesap vermesi için elimizden geleni yapıyoruz. Bu anlayışla Uluslararası Adalet Divanında İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahillik başvurumuzu yaptık. İsrail kısa süre önce ajansın yasaklanması konusunda haddini aşan karar aldı. Üye ülkelerin artan baskıları karşısında ajansa daha fazla destek olması gerektiğine inanıyoruz. Gazze ve Lübnan’a yönelik siyonist saldırılara verilebilecek en güzel cevaplardan biri daha fazla devletin Filistin'i tanıması olacaktır. Bu vesileyle, tüm ülkelere Filistin devletini tanıma çağrımı tekrarlıyorum. Malum teşkilatımızın kuruluş felsefesinde ve temel amaçları arasında Flistin’in işgalden kurtarılması yer alıyor. Bu amaca hizmet edecek kalıcı çözümler üretmek için dayanışma ve birlikteliğimizi her zamankinden daha güçlü şekilde göstermeliyiz. İslam dünyasının görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakıp Filistin ve Lübnan halkına destek olması büyük önem arz ediyor. Diğer türlü İsrail'in Gazze'de yaktığı, Lübnan'a taşıdığı ateşi tüm bölgeyi sarmasına engel olamayız" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.