Küresel piyasaların gözü faiz kararlarında

Küresel piyasaların gözü faiz kararlarında
Piyasalar, Fed'in para politikasına ilişkin belirsizliklere karşın ABD ekonomisinde beklentilerin öne çıkmasıyla geçen hafta Asya borsaları hariç alış ağırlıklı bir seyirdeyken, gözler Fed, ECB ve BoE açıklayacağı faiz kararlarına çevrildi.

Küresel piyasalarda, ABD'de iş gücü piyasasına ilişkin karışık sinyallerle ABD Merkez Bankasının (Fed) şahin para politikasına ilişkin belirsizlikler tekrar hakim olurken, dünya genelinde ekonomilerin resesyona girip girmeyeceğine yönelik belirsizlikler de risk iştahını törpüledi.

Fed'in ultra şahin adımlarının varlık fiyatları üzerindeki etkisi güçlü şekilde hissedilmeye devam ederken, para piyasalarında Fed’in gelecek iki toplantıda politika faizini sabit bırakmasına kesin gözüyle bakılıyor.

İş gücü piyasasına ilişkin açıklanan makroekonomik veriler bir taraftan iş gücü piyasasının soğuduğuna dair umutları artırmasına karşın ABD'de açıklanan istihdam raporunun ardından Fed'in mart ayında politika faizinde indirimlere başlayabileceğine ilişkin ihtimal yüzde 50'nin altına indi.

Analistler, Fed’in enflasyonla mücadele kapsamında temkinli davranarak faiz indirimlerini erteleyebileceği ihtimalinin de masada olduğunu hatırlatarak, buna karşın haziran toplantısına kalması halinde ilk faiz indiriminin bu toplantıda yapılmasına kesin gözüyle bakıldığını ifade etti.

Pay piyasalarında güçlü geçen kasım ayının ardından konsolidasyon ihtimalinin olduğunu da anımsatan analistler, yatırımcıların olası aşağı yönlü riskler konusunda dikkatli olması gerektiğini vurguladı.

Öte yandan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Rating, açıkladığı Küresel Ekonomik Görünüm Raporu'nun aralık sayısında, küresel ekonomik büyüme hızının gelecek yıl keskin bir şekilde düşerek yüzde 2,1 olacağını öngördü. Raporda, ABD ekonomisinde resesyon olmasa da keskin bir yavaşlamanın beklendiği aktarıldı. Ülke ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4, gelecek yıl yüzde 1,2 ve 2025'te yüzde 1,4 büyüyeceği tahmin edildi. Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerin de yer aldığı raporda, ülke ekonomisinin bu yıl yüzde 4,1, gelecek yıl yüzde 2,5 ve 2025'te yüzde 3,2 büyüyeceği öngörüldü.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s küresel ekonominin zayıflaması ve temerrüde düşen krediler ile ABD ve Avrupa'daki gayrimenkul sektörü pozisyonları nedeniyle, 2024 yılında küresel bankaların görünümü üzerinde negatif baskıların artmasının beklendiğini belirtti.

Öte yandan, ABD'nin büyük bankalarının üst yöneticileri (CEO), banka sermayelerinin artırılmasını öngören bankacılık sektörüne ilişkin yeni düzenleme teklifinin ekonomiye zarar verebileceği uyarısında bulundu.

"Basel III Endgame" olarak bilinen yeni düzenleme teklifine karlılıklarını etkileyebileceği gerekçesiyle karşı çıkan banka yöneticileri, düzenlemenin, sektörün daha fazla esnekliğe ihtiyaç duyduğu bir dönemde kredileri azaltacağını ve banka bilançolarını zayıflatacağını savundu.

Söz konusu gelişmelerin ardından ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,1020 ile 3 ayın en düşük seviyesini test etmesinin ardından 4,20 seviyesinin üzerinde dengelendi ve haftayı bir önceki haftanın hemen altında 4,2280'den tamamladı.

Ayrıca, kripto para birimi Bitcoin, Fed'in sıkılaşma döngüsünün sonuna geldiğine ve ABD'de spot Bitcoin borsa yatırım fonu (ETF) başvurusunun onaylanacağına dair beklentilerin artmasıyla Nisan 2022'den bu yana ilk kez 44 bin doların üzerini test etti.

Altının ons fiyatı da haftanın 2145 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkmasının ardından artan satışlarla haftayı yüzde 3,2 azalışla 2004,16 dolardan tamamladı.

Öte yandan, ABD'nin rekor seviyeye yakın petrol ihracatının, OPEC+'nın planladığı üretim kesintilerini karşılayıp karşılayamayacağına dair şüphelerle arz fazlası endişeleri güçlenmeye devam ederken, Brent petrolün varil fiyatı haftayı yüzde 4 düşüşle 76 dolardan kapattı.

Dolar endeksi de geçen hafta yüzde 0,8 artışla 104 seviyesine yükseldi.

New York borsasında alış ağırlıklı bir seyir izlendi

New York borsasında geçen hafta genel olarak Fed'in gelecek yıl faiz indirimlerine başlayacağına dair beklentilerin güçlenmesinin etkileri öne çıktı.

Haftanın son işlem gününde ise bankanın faiz indirimlerine 2024'ün ilk çeyreğinde başlayabileceğine dair beklentiler gücünü kaybetti.

Analistler, ABD'de açıklanan verilerin ekonomideki gidişata ilişkin karışık sinyaller verdiğini kaydetti.

ABD'de tarım dışı istihdam, kasımda 199 bin kişi artarak beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, işsizlik oranı yüzde 3,9'dan 3,7'ye düştü.

Haftalık ortalama çalışma saati 34,4'e çıkarken, ABD Merkez Bankasının (Fed) dikkatle izlediği ortalama saatlik kazanç, yüzde 0,4 artarak 34,10 dolara yükseldi.

Piyasa beklentileri, ortalama saatlik kazancın söz konusu dönemde yüzde 0,3 artması yönündeydi. Maaşlardaki son dört ayın en güçlü artışına işaret eden ortalama saatlik kazanç verisi, ekim ayında yüzde 0,2 artmıştı.

Analistler, ortalama saatlik kazançlardaki artışın enflasyon risklerini geri getirebileceğini söyledi.

ABD'de açıklanan verilere göre JOLTS açık iş sayısı ekimde bir önceki aya kıyasla 617 bin azalarak 8 milyon 733 bine geriledi.
Analistler, piyasa beklentilerinin altında gerçekleşen açık iş sayısının, Mart 2021'den bu yana en düşük seviyeye indiğini anımsatarak, bu durumun yüksek faiz oranlarının iş gücü talebini azalttığının bir göstergesi olduğunu ve Fed'in para politikasının yönü üzerinde etkili olabileceğini söyledi.

Ülkede, özel sektör istihdamı, kasımda 103 bin kişiyle piyasa beklentilerinin altında artış kaydetti. ADP özel sektör istihdamı verisine göre, kasımda çalışanların yıllık ücreti yüzde 5,6 arttı. Eylül 2021'den bu yana en düşük yükselişini kaydeden söz konusu ücret artışı, ekimde yüzde 5,7 olmuştu.

Böylece, ABD'de JOLTS açık iş sayısı verilerinin ardından ADP özel sektör istihdamı verileri de iş gücü piyasasındaki soğumayı destekleyici nitelikte geldi.
Analistler, ABD'de çalışanların ücret artış hızındaki yavaşlamanın dikkati çekici olduğunu söyledi.

İşsizlik maaşı başvurularına ilişkin haftalık veriler ise karışık sinyaller verdi. Buna göre, ABD'de süregelen işsizlik maaşı başvuruları 1 milyon 861 bin kişi ile beklentilerin altında kalırken, temmuzdan bu yana en sert düşüşünü gerçekleştirdi. Ancak, veri, iki yılın en yüksek seviyesine yakın kalmaya devam etti.

İlk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı ise geçen hafta 220 bin ile tahminlerin altında kaldı.

Ülkede, fabrika siparişleri, ekimde yüzde 3,6 ile piyasa beklentilerinden fazla azaldı. Analistler, fabrika siparişlerindeki azalışın sanayi sektörünün yüksek faiz oranlarından etkilendiğinin bir göstergesi olduğunu belirtti.

Ülkede, hizmet sektörüne ilişkin açıklanan veriler ise sektörün dirençli kalmaya devam ettiğini gösterdi. Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) kasımda 52,7'ye çıkarak tahminlerin üzerinde gerçekleşirken, S&P Global'in açıkladığı kasım ayına ilişkin hizmet sektörü PMI verisi de 50,8 ile 4 ayın en yüksek seviyesindeki seyrini korudu.

Fed'in, ekim ayına ait tüketici kredileri verilerine göre, ülkede tüketici kredileri, ekimde bir önceki aya kıyasla 5,13 milyar dolar artarak 4 trilyon 989 milyar dolarlık hacme ulaştı. Tüketici kredilerine ilişkin piyasa beklentisi, 9 milyar dolar artması yönündeydi.

ABD'de Michigan Üniversitesince ölçülen tüketici güven endeksi de aralıkta 69,4'e çıkarak piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.

Tüketicilerin kısa vadeli enflasyon beklentileri bu ay yüzde 4,5'ten yüzde 3,1'e gerileyerek Mart 2021'den bu yana kaydedilen en düşük seviyeye indi. Uzun vadeli enflasyon beklentileri de aynı dönemde yüzde 3,2'den yüzde 2,8'e düşerek, Temmuz 2021'den bu yana en düşük ikinci seviyesini kaydetti.

Güçlü istihdam verileri ilk olarak ABD Merkez Bankasının (Fed) şahin para politikasının sonuna geldiğine ilişkin beklentileri zayıflatsa da ABD ekonomisinde "yumuşak inişin" gerçekleşeceği yönündeki beklentileri destekledi.

Söz konusu gelişmelerle geçen hafta, New York borsasında haftayı Nasdaq endeksi yüzde 0,69, S&P 500 endeksi yüzde 0,20, Dow Jones endeksi ise yüzde 0,01 yükselişle tamamladı.

11 Aralık ile başlayan haftada salı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), hazine bütçe dengesi, çarşamba Fed'in faiz kararı, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), perşembe perakende satışlar, haftalık işsizlik başvuruları, cuma New York Fed sanayi endeksi, sanayi üretimi, kapasite kullanımı, imalat sanayi ve hizmet Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) takip edilecek.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.