"2026 bütçesinde en büyük payı eğitime ayırıyoruz"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen '2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi Basın Bilgilendirme ve Bütçe Bağlama Toplantısı'nda konuştu. Yılmaz, 12'inci Kalkınma Planı’nda ortaya konulan vizyon doğrultusunda hazırlanan Orta Vadeli Program'ın makroekonomik ve finansal istikrarı güçlendirmeyi, mali disiplini kararlılıkla sürdürmeyi ve enflasyonu kalıcı olarak tek haneye indirerek fiyat istikrarını sağlamayı amaçladığını ifade ederek, "Bu doğrultuda; ekonomi genelinde üretkenliğin artırılmasını, Ar-Ge ve yenilikçilik ekosisteminin geliştirilmesini, yeşil ve dijital ekonomiye geçiş sürecinde teknolojik dönüşümün hızlandırılmasını, beşeri sermayenin güçlendirilmesini, işgücü piyasasının daha etkin bir yapıya kavuşturulmasını hedefliyoruz. Diğer taraftan, iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi, afetlere dirençliliğin artırılması ve ekonomide kayıt dışılığın azaltılması yoluyla sürdürülebilir büyümenin sağlanması da amaçlarımız arasında yer almaktadır. İlgili paydaşlarla istişare içerisinde ortaya konulan bu hedef ve politikalar, Türkiye’nin küresel ekonomideki rekabet gücünü artırırken, elde edilen refahın toplumun tüm kesimlerine dengeli ve kapsayıcı biçimde yansıtılmasını temin edecektir. Kapsayıcı ve sürdürülebilir kalkınma perspektifi ile hazırlanmış olan 2026 yılı bütçesi tüm bu özellikleri ile 'istikrar ve refah' bütçesidir" dedi.
'SOSYAL REFAHI ARTIRAN BİR BÜTÇE'
Yılmaz, bölgede yaşanan jeopolitik gerilimlere ve küresel belirsizliklere rağmen 21'inci yüzyılı, 'Türkiye Yüzyılı' yapma hedefine ilişkin çalışmaları aynı kararlılıkla sürdürdüklerini kaydederek, "2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifimiz; kaynak verimliliğini artıran ve çevresel sürdürülebilirliği önceleyen; yeşil ve dijital dönüşüm politikaları ile üretim süreçlerinde verimliliği ve rekabetçiliği bütüncül olarak artırmayı amaçlayan bir bütçedir. 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifimiz; çiftçisiyle, işçisiyle, esnafıyla, sanayicisiyle, çalışanı ve emeklisiyle, kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla, genciyle, yaşlısıyla, engellisiyle toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçları ve talepleri gözetilerek hazırlanmış, her kaleminde ülkemizin ve milletimizin gereksinimleri düşünülmüştür. Bütçemiz; kamu hizmetlerinin kaliteli, adil ve kapsayıcı bir şekilde sunulmasını esas alarak yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı destekleyen ve sosyal refahı artıran bir yaklaşımla hazırlanmıştır. Depremden etkilenen bölgelerde yeniden yapılanma ve afetlere dirençli şehirler oluşturma, bu bütçede de önceliğimiz olmaya devam edecektir. Maliye politikasını, kamu harcamalarında etkinliği ve verimliliği artırıcı, kamu gelirleri tarafında ise kayıt dışılığı azaltıcı tedbirleri hayata geçirerek, bütçe disiplininden ödün vermeksizin uyguluyoruz" ifadelerini kullandı.
'İŞSİZLİK HEDEFİ YÜZDE 8,4'
Ekonominin 2024 yılında yüzde 3,3 oranında büyüme sağladığını, 2025 yılında da ekonominin yine yüzde 3,3 büyümesini öngördüklerini belirten Yılmaz, "2026 yılında da büyüme kompozisyonunda dengelenen yapının korunmasını hedefliyoruz. Küresel ölçekte süren belirsizlikler ve ılımlı küresel büyüme görünümünün etkisiyle Türkiye ekonomisinin 2026 yılında yüzde 3,8 oranında büyümesi beklenmektedir. Bu dönemde enflasyondaki düşüşün kalıcı hale gelmesiyle makroekonomik temeller daha da sağlamlaşırken; öngörülebilirlik, yatırımlar ve verimlilik artışları için elverişli ortam daha da güçlendirilecektir. 2024 yılında istihdamımız yıllık 988 bin kişi artarken istihdam oranı 1,2 puan yükselmiştir. Bu dönemde tüm sektörlerde istihdam artarken en çok istihdam artışı hizmet sektöründe görülmüştür. 2025 yılında istihdamın görece yatay seyretmesi öngörülmekte, işgücüne katılma oranının ise yüzde 53,7 olarak beklenmektedir. Bu çerçevede işsizlik oranının yüzde 8,7’den yüzde 8,5’e düşeceği tahmin edilmektedir. 2026 yılında, öngörülen büyüme oranı çerçevesinde işgücüne katılım oranı yüzde 54,4’e yükselirken istihdamın bir önceki yıla göre 730 bin kişi artmasıyla işsizlik oranının yüzde 8,4’e gerilemesi beklenmektedir" diye konuştu.
BÜTÇE GELİRLERİ
Bütçe kapsamında 228 kamu idaresinin bütçesi bulunduğunu aktaran Yılmaz, "2026 yılında bütçe giderlerinin 18 trilyon 929 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 16 trilyon 216 milyar lira olacağını öngörmekteyiz" dedi. Yılmaz, bütçe gelirlerinin alt kalemlerinin Gelir Vergisi 3 trilyon 517 milyar lira, Kurumlar Vergisi 1 trilyon 613 milyar lira, Özel Tüketim Vergisi 2 trilyon 532 milyar lira, Katma Değer Vergisi 3 trilyon 993 milyar lira, Diğer Vergi Gelirleri 2 trilyon 128 milyar lira, Vergi Dışı Gelirler ise 2 trilyon 433 milyar lira olduğunu kaydetti.
'DEPREM HARCAMALARINA 653 MİLYAR LİRA'
Yılmaz, "2023 yılında yaşadığımız tarihimizin en büyük depremi sonrasında bölgenin yeniden imarı ve depremin etkilerinin ortadan kaldırılmasına yönelik harcamalar nedeniyle bütçe açığının gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 5,1 olarak gerçekleşmiş, deprem harcamaları hariç tutulduğunda ise 2023 yılında bu oran yüzde 1,6 seviyesinde olmuştur. 2024 yılında yüzde 4,7 olarak gerçekleşen bütçe açığının gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı, deprem harcamaları hariç tutulduğunda yüzde 3 seviyesindedir. 2025 yılı sonunda bütçe açığının gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 3,6 olarak öngörülmektedir. Deprem harcamaları hariç ise bu oranın yüzde 2,8 olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. 2026 yılı bütçesinde deprem hasarlarının giderilmesi ve afetlere karşı dirençliliğin artırılması için 653 milyar lira tutarında ödenek öngörülmüştür. 2026 yılında bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranının ise yüzde 3,5 olarak gerçekleşeceğini tahmin etmekteyiz. Deprem hariç bütçe açığının gayrisafi yurtiçi hasılaya oranının 2026 yılında yüzde 2,7 seviyesinde gerçekleşeceğini öngörmekteyiz" dedi.
EN FAZLA ÖDENEK EĞİTİME
2026 yılı bütçe ödeneklerinin ekonomik sınıflandırmaya göre dağılımı hakkında bilgi veren Yılmaz, "Personel giderleri 5 trilyon 507 milyar lira, mal ve hizmet alım giderleri 1 trilyon 250 milyar lira, cari transferler 6 trilyon 821 milyar lira, sermaye giderleri 1 trilyon 312 milyar lira, sermaye transferleri 525 milyar lira, borç verme giderleri 397 milyar lira, yedek ödenekler 375 milyar lira, faiz giderleri 2 trilyon 742 milyar liradır. AK Parti hükümetleri ve Cumhur ittifakı olarak eğitimi her zaman en öncelikli meselemiz olarak gördük ve Milli Eğitim Bakanlığına 2026 yılı bütçesinde 1 trilyon 944 milyar lira ödenek ayırdık. 2002 yılında Milli Eğitim Bakanlığında öğretmen sayısı yaklaşık 510 bin kişi iken 2025 Ekim ayı itibarıyla öğretmen sayımız 1 milyon 35 bin kişiye ulaşmıştır. Artan üniversite ve öğrenci sayısıyla birlikte üniversitelerimize ayırdığımız kaynağı da sürekli artırıyoruz. Yükseköğretim Kurumları bütçelerini 2026 yılında 651 milyar liraya çıkarıyoruz. Yükseköğretimi de dahil ettiğimizde eğitim bütçemizi; 2026 yılında 2 trilyon 896 milyar liraya yükseltiyoruz. Böylece merkezi yönetim bütçesinden yüzde 15,3 oranı ile en büyük payı yine eğitime ayırıyoruz" diye konuştu.
'SAĞLIK HİZMETLERİNE 1 TRİLYON 594 MİLYAR KAYNAK'
Yılmaz, eğitimle birlikte en fazla önem verdikleri konuların başında sağlık geldiğine işaret ederek, "Vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmasını sağlamak amacıyla merkezi yönetim bütçesinden sağlık hizmetleri için 1 trilyon 594 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Sağlık Bakanlığı ve yükseköğretim kurumları ile Sosyal Güvenlik Kurumundan yapılacak sağlık harcamaları da dikkate alındığında sağlık alanına ayrılan toplam kaynak 3 trilyon 307 milyar liraya ulaşmaktadır" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.